HABER

Burak Bilgili operanın 100 yıllık sahnesinde

24.07.2012


Paylaş:


Opera sahnelerinin yıldızı bas-bariton Burak Bilgili, bu kez Finlandiya'da 100 yıldır düzenlenen Savonlinna Opera Festivali'nde sahneye çıktı. Bilgili, "La Fenice" operasının önemli rollerinden Michelangelo'yla en çok alkış alan isimlerdendi. 

Türk operasını yurtdışında başarıyla temsil eden solistlerimizin başında gelen bas-bariton Burak Bilgili, Finlandiya'da bu yıl 100'üncü kez düzenlenen Savonlinna Opera Festivali'nde 6 Temmuz Cuma akşamı dünya prömiyeri yapılan "La Fenice" operasında önemli rollerden birini üstlendi. Evet, yanlış okumadınız, bu opera festivali tam 100 yıldır düzenleniyor! 1912 yılında, ülkenin önde gelen opera sanatçılarından soprano Aino Ackte tarafından temelleri atılan Festival 1940'lı ve 50'li yıllarda faaliyetine ara vermesinin ardından 1960'lı yıllardan itibaren uluslararası opera festivalleri arasına yeniden katılmış. 

Finlandiya'nın başkenti Helsinki'nin kuzeydoğusunda bulunan Avrupa'nın en büyük göller bölgesi olarak da bilinen ilginç coğrafya üzerinde konumlanmış Savonlinna adlı küçük bir kasabada yapılan bu 1 aylık etkinlik dünyanın en prestijli yaz festivalleri arasında sayılıyor. Saimaa gölü kıyısındaki şirin yerleşim merkezi Savonlinna'yı bir ay boyunca bir "opera kasabası"na dönüştüren festivale 2009 yılında yaptığım ilk ziyaretin ardından geçtiğimiz günlerde ikinci kez yolum düştü. İlk gezinin ayrıntılı bir raporunu o tarihte Andante dergisinde yayımlamıştım. Bu seferki gezimin ardında, Burak Bilgili'nin de içinde yer aldığı "La Fenice" prömiyerini izlemek ve son yıllarda genç Türk yorumcularını ustalık sınıflarına davet eden Savonlinna Yaz Akademisi'nin faaliyetlerini yerinde izlemek yatıyordu. Yaz akademisi, Savonlinna Festivali, bu yıl izlediğim diğer temsiller, ulusal Fin Operası'nın akıl almaz canlılığı ve Helsinki'de gezme fırsatı bulduğum çarpıcı güzellikteki Müzik Merkezi (Musiikkitalo) hakkında yine dergide ayrıntılı bir rapor kaleme alacağım ama burada Burak'tan ve çarpıcı başarısından söz etmek istiyorum. 

Üçüncü kez katıldığı Savonlinna Opera Festivali'nde bu yıl çağdaş Finlandiyalı besteci Kimmo Hakola'nın "La Fenice" operasında Michelangelo rolünde çıktı Bilgili, Ortaçağdan kalma Olavinlinna Şatosu'nun meşhur daracık sahnesine. Polistilistik bir kompozisyon stiline sahip olan Hakola'nın yakın dönemde yazdığı tüm önemli eserlere bu stil sinmiş. Opera, isminden de anlaşılacağı üzere Venedik'in meşhur La Fenice operasını ve o binada yakın geçmişte vuku bulmuş yangını konu alıyor. Eser "trajikomik" olma iddiasında ama aslında ne trajik ne de komik olabilmeyi tam anlamıyla becerebilmiş. Librettonun çok zayıf kaldığı eserde Hakola'nın özellikle üçüncü perdede başvurduğu müzikal alıntılar, eserin orijinalliğine halel getirecek kadar lüzumundan fazlaydı. Hemen her alanda olduğu gibi kültür-sanat alanında da ulusalcı damarın güçlü olduğu bir ülke olan Finlandiya'nın eleştirmenleri ve müzik adamlarını da tatmin etmeyen bir çalışmaydı Hakola'nın operası. Ülkenin en etkili gazetesi Helsingin Sanomat'ın baş opera eleştirmeni, ertesi gün kendisiyle yaptığım sohbet sırasında "La Fenice"yi acımasızca eleştirmekten geri kalmadı. Operayı tek beğenen, eserin sonunda içtenlikle alkışlayan ve sanatçıları tekrar tekrar sahneye çağıran izleyici oldu! 

Yurtdışındaki gururumuz bas-bariton Burak Bilgili gecenin haklı olarak en çok alkış alan isimlerinden biriydi. Burak, operanın en önemli rollerinden biri sayılabilecek olan Michelangelo rolünde sahneye çıktı. La Fenice'yi yakan iki kardeşten biri rolüne bürünen Burak'a birinci perdede pek iş düşmezken yorumcumuz ikinci perdeyi de -rolünün bulunmamasından dolayı- pas geçip asıl hünerini üçüncü perdede sergiledi. Bu perdede seslendirdiği arietta, kulağı hemen çeliveren tonal yazımı ve sanatçımızın zengin volümlü bas sesiyle, operanın çizgisinin yükseldiği anlardı. Hakola'nın "La Fenice" operası, dünya opera literatürü için küçük ama şüphe yok ki sanatçımız Burak Bilgili için büyük bir adımdı. Festivalin müdavimleri tarafından yine dolu dolu alkışlandı Bilgili. Finlandiya Festivaller Birliği'nin genel müdürü Kai Amberla'nın, operayı izledikten sonra bana dönerek dudaklarından dökülen cümle şu oldu: "Burak'la övünebilirsiniz". 4 Ağustos'a kadar sürecek olan Savonlinna Opera Festivali'nin 2013 yılı programı da şimdiden belli oldu. Wagner ve özellikle de Verdi'ye özel bir yer verilen 2013 yılı Festivali 5 Temmuz-3 Ağustos günleri arasında düzenlenecek. 



Bilgili'yi Türk sahnelerinde neden izleyemiyoruz? 

Evet, Bilgili'nin kıtalararası başarılarıyla övünüyor ve gururlanıyoruz. Ama sanatçımızın tüm bu ses getiren temsilleri, prömiyerleri şu can alıcı soruyu bize yeniden ve daha ısrarlı biçimde sorduruyor: "Neden ABD'den Avustralya'ya kadar uzanan müthiş başarılara imza atan Burak Bilgili'yi kendi ülkesindeki opera sahnelerinde en iddialı olduğu rollerde izlemekten mahrum bırakılıyoruz?" Kadrosu yoksa eğer, onu da yabancı solistler için yaptığınız gibi "misafir sanatçı" olarak davet edersiniz olur biter! Sırf "yabancı" diye üçüncü sınıf operacıların cirit attığı sahnelerimizde, Burak Bilgili ve kariyerlerini yurtdışında başarıyla sürdüren Güneş Gürle, Burcu Uyar, Pervin Çakar gibi diğer müthiş operacı yeteneklerimizi "kadroları yok" gerekçesiyle ülkelerinden esirgemek hiç ama hiç mantıklı değil. Duyarlı bir genel müdür olan Rengim Gökmen'in bu konuda daha esnek bir tavır sergilemesini acilen bekliyoruz. 

Özgecan da Savonlinna sahnesine çıkıyor 

Saimaa gölü üzerinden süzülen Olavinlinna şatosu, Burak Bilgili'nin ardından bir başka genç Türk opera yorumcusunu bu kez yarışmacı olarak ağırlayacak. 2008 yılında Siemens Şan Yarışması'nda birinci olan Bilkent mezunu soprano Özgecan Gençer, bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Uluslararası Savonlinna Opera Yarışması'nda finallerde yarışmaya hak kazanan yorumculardan biri olmayı başardı. Gençer, 24 Temmuz'da başlayacak olan eleme turlarını geçebilirse eğer 29 Temmuz'da Olavinlinna Şatosu sahnesinde Savonlinna Festival Orkestrası eşliğinde yapılacak olan final gecesinde yarışabilecek. İki yılda bir düzenlenen Savonlinna Opera Yarışması'nın, sadece 2 Fin yarışmacı içeren 30 kişilik finalist listesi incelendiğinde "uluslararası" boyutunun ne kadar öne çıktığı görülebilir. Bilgili'nin ardından Gençer'in de ismini bu ortaçağ şatosunun taştan duvarlarına kazıması, en büyük dileğimiz… 

Bu yazının kısaltılmış versiyonunu Radikal gazetesinin 24 Temmuz 2012 tarihli nüshasında okuyabilirsiniz.  

Serhan Bali
E-posta göndermek için lütfen tıklayınız

YORUMLAR


Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20