Türkiye’yi sarsan Taksim Gezi Parkı olaylarının dumanı henüz soğumamışken Andante yazarı Ahmet Makal sosyal medya üzerinden klasik müzik camiamıza bir öneride bulunmuştu. Genç bestecilerimizin bir araya gelip ülkeyi derinden etkileyen bu olay üzerine kısa eserler bestelemelerini ve zaman geçirmeden bir organizasyon yapılarak bunların toplu halde seslendirilmelerini arzu etmişti. Herkese çok ilginç ve cazip gelen bu öneri üzerinde birkaç gün boyunca konuşulmuş ama konunun hassaslığı ve organizasyonu üstlenecek kimsenin ortaya çıkmamasından olsa gerek, öneri aşamasını geçememişti.
Ahmet Makal’ın Gezi Parkı olaylarının ardından yaptığı teklifin bir benzerinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki en önemli zaferlerden biri olan Çanakkale Savaşı için gündeme getirilmesi ve eyleme taşınması bu açıdan çok sevindirici bir gelişme. Tasarının eyleme geçirilmesinde şu faktörlerin rol oynadığını gözlemlemek bence mümkün: Çanakkale Savaşı Zaferi’nin Türk halkını ortak bir paydada birleştiren en önemli unsurlardan biri olması, Bilkent Senfoni Orkestrası ve CRR Konser Salonu gibi alanlarında iki önemli ve etkili sanat kurumunun aynı amaç uğruna güçlerini birleştirmesi, BSO’nun program müdürlüğü görevini orkestranın klarinet grup şefi Nusret İspir’in şu yakınlarda büyük bir heyecan ve coşkuyla üstlenmesi, aynı heyecan ve coşkuyu CRRKS’nin genç sanat yönetmeni Ozan Binici’nin şahsında da nicedir görüyor oluşumuz...
Genel seçime az bir zaman kaldı. Siyaset alanında pek çok gelişmeye gebe olması beklenen bu seferki seçim aynı zamanda sanat alanında da taşların yerinden oynamasına sebep olabilir, beklenen birtakım gelişmelerin önünü açabilir veya onların tamamen rafa kaldırılması sonucunu da doğurabilir. Bekleyip göreceğiz. Beklerken, Şefik Kahramankaptan’ın Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda yaşanan ilginç gelişmeye dikkat çeken yazısını okumanızı öneririm. Okuduğunuzda ülkemizde maalesef siyasetin tayin ettiği üniversite yönetimlerinin kendilerine bağlı konservatuvarları nasıl da akıl almaz bir keyfilik ve vurdumduymazlık içinde ‘yönettiklerinin’ acı bir örneğiyle daha karşılaşacaksınız.
TÜM ESKİ SAYILARI GÖSTER
