07.06.2021
Il Tabarro, Giacomo Puccini’nin Il Trittico başlığı altında sahnelenen tek perdelik üç operasından ilkidir. 14 Aralık 1918 yılında Metropolitan Operası’nda sahnelenmiş olan üçleme Puccini’nin teatral dehasını gösteren bir başka önemli eserler bütünüdür. Michele, baritonların repertuvarlarına katmak istedikleri, gerek vokal gerekse sahnesel olarak çok önemli bir başroldür. Bariton Tito Gobbi’nin benzersiz karakterizasyonlarından ilk akla geleni, belki de en önemlisidir.
İtalyan bariton Tito Gobbi’nin eşsizliği ifade gücünde yatmaktadır. Canlandırdığı her rolü derinlemesine inceleyip her bir kelimenin anlamını düşünerek söylemesiyle dehasını gösterir. İnanılmaz sahne karizması olan her bir rol için makyajını kendi planlayan hatta karakterlerin postürlerini kâğıda çizip bu çizimler üzerinden yola çıkan çok yönlü bir opera sanatçısıdır.
Birçok opera sanatçısı söylediği aryalar veya düetlerde sizi etkileyebilir hatta ağlatabilir. Fakat Tito Gobbi, tek kelimesiyle dahi sizi ağlatacak büyüklüğe sahiptir. Simon Boccanegra’da yirmi yıl sonra kızını bulan Simon, düetin sonunda “Figlia” (kızım) der ve işte bu tek kelimeyle gözleriniz yaşla dolar. Aynı şey Iago, Otello’nun dördüncü perdesinde söylediği “Taci ve “No” kelimeleri için de geçerlidir. Öyle bir “Sus” ve “Hayır” der ki, karakterizasyonuyla dinleyeni bile korkutur. Il Tabarro’da ise kendisini artık hiç sevmeyen Giorgetta’ya eski mutlu günlerini hatırlattıktan sonra kendisinden uzaklaşmasının ardından söylediği “Sgualdrina” (sürtük) tek kelimede birçok anlam içeren bir şekilde söylenmiştir. Karısına, “sürtük” der fakat bunu söylemiş olmaktan büyük acı çekmektedir, karısının bir sürtük olduğu doğrudur fakat onu hâlâ çok sevmektedir. Tek bir kelimeye bütün bu duyguları sığdırabilmek Tito Gobbi gibi dünyaya ancak yüzyılda bir gelebilecek bir dâhinin işidir.
Tito Gobbi tüm bu saydığım özellikleri paylaştığı soprano Maria Callas ile aynı sahneyi paylaştığında ise opera sanatı artık ulaşılamaz bir seviyeye çıkmıştır. Onun içindir ki aradan elli altı yıl geçmesine rağmen beraber oynadıkları Tosca’nın ikinci perde DVD’si hâlâ referans kayıt olarak gösterilir. Gobbi, dramatik roller olan Simon Boccanegra, Tosca, Rigoletto, Il Tabarro, Otello gibi rollerde nasıl rakipsizse, komedi rolleri olan Il Barbiere di Siviglia, Gianni Schicchi ve özellikle Falstaff’ta da inanılmaz başarılı olmuş ve yıllarca dünyanın en önemli operaları tarafından çağrılmış ve bu rollerin kaydını yapması istenmiştir.
Sizlere bu yazıda tanıtacağım DVD kaydı, Tito Gobbi’nin yüzüncü doğum yılı sebebiyle piyasaya sürülen, neredeyse elli yıl boyunca BBC arşivinde unutulmuş bir kayıt. Bu opera filmi, 1966 yılında BBC televizyonunun Great Characters in Opera başlıklı prodüksiyonlarından biri olarak çekilmiş. Müzik zaman zaman duruyor ve Tito Gobbi kendine has üslubu ve İngilizcesiyle konuyu ve Michele’nin o anda ne düşündüğünü anlatıyor. Bu bazıları için tercih edilmeyen bir anlayış olsa da Gobbi’nin kendi sesinden Michele’nin ruh halini dinlemek çok ilgi çekici.
Gobbi bu kayıtta Michele’nin iç dünyasını, ruh halini, tutkularını, özlemlerini, öfkesini ve çaresizliğini mükemmel bir şekilde canlandırıp seslendiriyor. Vokal olarak sağlam, müzisyen olarak ise mükemmel. Özellikle “Erano sere come queste” bölümünde, sesi ve söyleyişiyle yalvarıyor Giorgetta’ya. Hemen sonrasında gelen “Nulla! Silenzio” monoloğu kelime kelime sesine, yüzüne, vücuduna, ellerine kadar her hareketine yansıyor. Neredeyse dört dakika boyunca nefessiz biçimde izlettiriyor kendini. Eserin sonunda koltuğunuzda adeta çakılı kalıyorsunuz ve şu cümleler geçiyor aklınızdan: “İşte opera budur” ve “Tito Gobbi gibi biri, bir daha asla gelmeyecek.”
Giorgetta rolünde, 44 yaşındaki trajik ölümüne kadar çok değişik dönemleri kapsayan kırkın üzerindeki opera rolünü repertuvarında bulunduran Avustralyalı soprano Marie Collier var. Özellikle 1960’lı yıllarda en önemli sahnelerde başroller söyleyen Collier’in sık vibrasyonlu ve parlak bir sesi, rahat tizleri var. Sahneye yakışan fiziği ve inandırıcı oyunculuğu, bu kadar genç yaşta hayata veda etmeseydi onun çok daha tanınmış bir isim olacağına şahitlik ediyor.
“È ben altro il mio sogno!” ile başlayan bölümde tutku ve özlemi çok iyi harmanlayıp güzel müzikal cümleler yapıyor ve sağlam, parlak, güzel bir Do sesiyle tizlerdeki rahatlığını ve emniyetini gösteriyor.
İngilizlerin yetiştirdiği tenorlardan biri olan Charles Craig, ünlü orkestra şefi Sir Thomas Beecham’ın dediği gibi, en İtalyan tınısına sahip İngiliz tenor, cinsinden bir sese sahip. Sağlam tizleri var ve güzel müzik cümleleri yapıyor. Sadece İtalyanca diksiyonunda bazı ufak problemler var ve bir de fiziksel olarak genç aşık rolüne pek uymuyor. Vokal ve teknik bakımlardan sağlamlığı ve tenorlar için söylemesi güç olan “Folle di gelosia!” bölümünü kendinden gayet emin ve rahat söyleyişiyle bir dönemin önemli Otello yorumcularından biri olduğunu kanıtlıyor. Orkestra, şef Sir Edward Downes tarafından Puccini’nin tüm nüanslarına dikkat edilerek gayet dinamik ve şancıları takip eden bir şekilde yönetiliyor.
Her operaseverin ve opera sanatçısının diskoteğinde bulunması gereken ve adeta bir opera dersi olan bu kayıt gün yüzüne çıktığı için gerçekten çok şanslıyız.
Puccini: Il Tabarro
Tito Gobbi, Marie Collier, Charles Craig
Sir Edward Downes (şef)