18.09.2021
Gaetano Donizetti’nin Tudor Kraliçeleri üçlemesinin sonuncu operası olan Roberto Devereux, dünya prömiyerini 1837 yılında yapmıştır. Donizetti’nin en dramatik operalarından biri olan Roberto Devereux, özellikle soprano için zorlayıcı bir eserdir. Her üç perdede de yüksek tamperman gerektirir, oldukça dramatik sahneler vardır. Hem pes tonların hem de orta tonların çok sağlam olması ve oldukça ajiliteli kabalettaların ustalıkla söylenmesi gerekir. Oyunculuk olarak da kraliçenin gelgitli dünyası, otoriter ama aslında kırılgan bir kadın olmasının arasındaki sıkışıklığı, ümitleri ve öfkesi etkili bir şekilde canlandırılmalıdır.
Eserin final kabalettası “Quel sangue versato” ilk defa yapılan bir değişikliği içerir. O güne kadar ve o günden sonra da uzun bir süre kabalettalar aynı söz ve aynı müziğe iki tekrar olarak bestelenirdi. Sanatçılar ikinci tekrara istedikleri kadansları ekler veya ikinci tekrarı kesip kabalettayı sadece bir kez söylerdi. Donizetti bestelediği bu son derece etkili kabalettanın mutlaka iki tekrar olarak söylenmesi için ilk defa ikinci tekrara başka sözler kullanmıştır.
Mariella Devia, opera tarihine ismini altın harflerle yazdırmış, gelmiş geçmiş en önemli sopranolardan biridir. Sahneye ilk defa 1973 yılında 25 yaşında Lucia di Lammermoor ile çıkmış ve 2018 yılında 70 yaşında Norma operasıyla sahnelere veda etmiştir. 45 yıl dünyanın en büyük operalarında en büyük baş rolleri söyleyen Devia, mükemmel tekniği sayesinde bu kadar büyük bir kariyeri bu kadar uzun süre devam ettirmiştir. DVD’sinden bahsedeceğimiz Roberto Devereux, onun 68 yaşında sahnelerden ayrılmadan iki sene önce yaptığı bir temsilden kaydedilmiş.
Mariella Devia’nın olağanüstü sağlam tekniği sayesinde aradan onca yıl geçmesine rağmen sesinde hiçbir değişim yok. Sesin ne vibrasyon aralığı genişlemiş ne armonikleri kaybolmuş ne de şarkı söyleme kabiliyetinde en ufak bir kayıp olmuş. Sadece dikkatli kulakların fark edeceği orta ve pes tonlarda hafif bir güç kaybından dolayı eskisinden olduğundan daha çok göğüs tonları kullanmaya başlamış. Müzikteki her bir notasyona sadık olduğu gibi, bel canto tekniğinin tüm zor gereklerini de yerini getiriyor. Nefes kontrolünde en ufak bir azalma olmadığı gibi, oldukça zor frazları tek nefeste yapmaktan vaz geçmiyor. Tradisyonel olarak kimi zaman yapılan ilk perde kabalettası “Ah! Ritorna qual ti spero” ve ilk perde düeti “Un lampo, un lampo orribile”nin sonundaki Re’yi oktav yukarı almıyor. Yazımın başında bahsettiğim opera finalindeki “Qual sangue versato” kabalettası bir ders niteliğinde. İki saatten uzun bir operanın finalindeki bu kabalettayı, 68 yaşında ve arkasında 43 yıllık bir kariyer olduktan sonra bu derece ustalıkla, bu derece başarılı, bu derece etkili söylemek bir mucize. Uzun ve zor, yavaş yavaş ve defalarca La ve Si bemol’e çıkan frazları büyük bir vücut kontrolüyle asla cümleyi bölmeden yapması, Si bemol’e bağı kopartmadan çıkması gerçek bir ustanın işi. Finalde ise sağlam bir oktav yukarı Re, seyircilerin coşkun alkışlarını fazlasıyla hak ediyor. Mariella Devia sopranolar içinde en önemli yerlerden birine sahip ve en doğru tekniği olan, hayran olunası bir sanatçıdır.
Romen tenor Ştefan Pop, güzel bir ses rengine sahip, tizlerde problemi olmayan, naturel bir ses. Fakat özellikle son perde aryasında büyük ses gösterme hevesine kapılıyor ve tizlere gereğinden fazla yükleniyor. Hem bu ses gösterisine kapılma eğilimi, hem de doğal, biraz da materyalden kullanarak söyleyişi dileyelim ki ileri yıllarda kendisine problem yaratmaz. Çünkü dünyanın önemli sahnelerinde söyleyebilecek bir ses. Özellikle kabalettanın ikinci tekrarında kendi ajilitelerini eklemesi gerçekten stile ve tradisyona çok uygun ve çok doğru.
Sara rolünde deneyimli mezzosoprano Sonia Ganassi yer almış. 1992 yılında ilk defa sahneye Sevil Berberi eseriyle çıkan mezzosoprano, o günden bugüne dünyanın en önemli operalarında neredeyse 30 yıldır görev alan bir sanatçı. Sağlam bir tekniğe sahip fakat Sara’nın enerji ve tutku gerektiren sahnelerinde oldukça soğuk. Orta tonlarını pes tonlarla çok güzel birbirine bağlıyor ve göğüs tonlarını çok güzel miks ediyor. Mezzosopranolar için tesitürü yüksek bir parti olan Sara’nın Si bemol ve Si’lerinde tonlar oldukça parlak geliyor fakat bu parlaklığı elde etmek için frazları kesip tiz notaya doğrudan ve biraz da yüklenerek giriyor. Orta tonlarında ise yer yer çok kapalı söylediği için diksiyonu net duyulmuyor.
Bariton Mansoo Kim, sahneye ilk çıktığında orta tonlarının büyüklüğü, tınılı sesi ve volümüyle dinleyiciyi etkilerken, tiz tonlara doğru gırtlağını yeteri kadar açıp sesini önde bir pozisyonda tutamıyor ve sesi parlaklığını yitirip, geride kalıyor. Gerek vokal gerekse sahne olarak etkileyici olabileceğini düşündürmüşken, karakter ne yazık ki hiçbir bakımdan sıradanlıktan kurtulamıyor.
Bariton Alfonso Antoniozzi 2008 yılından beri rejisörlük de yapıyor. Bu prodüksiyon da onun sahneye koyduğu operalardan biri. Stilize bir dekor ve dönem kostümleriyle, klasik anlayışa yakın bir tarzda sahnelemiş. Fazla yaratıcı fikirler olmasa da en azından döneme sadık ve derli toplu bir sahneleme olmuş. Bir tek “üzerinde altın ilmeklerle aşk motifleri işlenmiş” olduğu söylenen mavi fular neden üzerinde hiçbir desen olmayan uzun mavi bir kumaştı, onu anlamak pek mümkün değil.
Günümüzün genç şeflerinden Francesco Lanzilotta orkestrayı güzel bir enerjiyle, stile uygun bir tarzda ve solistlerini gerek tempo gerekse volüm konusunda yalnız bırakmadan yönetiyor.
Özellikle Mariella Devia için ve doğru bir teknik ve doğru bir repertuvarla 45 yıl sahnede nasıl kalınır, nasıl neredeyse 70 yaşında böylesi zor bir rol bu derece başarılı bir şekilde söylenir sorularının cevabını almak için elde edilmesi gerekli bir DVD.
Gaetano Donizetti
Roberto Devereux
Teatro Carlo Felice Orkestra ve Korosu
Francesco Lanzilotta (şef)
Dynamic, 2017
****