04.11.2021
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Kasım ayında Romantiklere ayırdığı ikinci konserini dün akşam Süreyya Operası Sahnesi'nde "Fransız İzlenimcileri" adlı programıyla verdi.
Gabriel Faure, Claude Debussy ve Maurice Ravel’den seçme liedlerin icra edildiği gecede ilk olarak 29 Ekim akşamı AKM’nin açılış temsili Sinan’da Rüstem Paşa olarak izlediğimiz Kevork Tavityan; henüz entrikaları kurumadan ayağının tozuyla sahne aldı. Ancak Kevork Tavityan ilk performansını sergilemeden önce kurumun değerli solistlerinden Otilia İpek’in rahatsızlığı sebebiyle konsere katılamayacağını bildirerek seyirciyi üzen bir giriş yaptı. Biz de bu vesileyle İpek’in bir an önce eski sağlığına kavuşmasını dileyerek tekrar Kevork Tavityan’a kulak vermeye devam ediyoruz. Tavityan geceye Maurice Ravel’in, Don Kişot hikâyesine dayanan şarkı döngüsü; Don Quichotte a Dulcinee ile başladı. Döngü içerisinde yer alan üç şarkı; Romanesk, Epik ve İçkili sanatçı tarafından başarıylaseslendirildi. Tavityan performansının ikinci bölümünde yine Ravel’in Cinq Mélodies Populaires Grecques adlı şarkı döngüsüyle izleyicisiyle buluştu. Gelin şarkısı, Neşeli Şarkı, Reçine Toplayıcılarının Şarkısı ile birlikte kısa ama melodik beş şarkıdan oluşan bu şarkısı dizisi de Kevork Tavityan’ın güzel yorumuyla seyirci tarafından yoğun alkış aldı… Bu performansla birlikte usta bariton seyircisine teşekkür ederek sahneden ayrıldı.
Otilia İpek’in rahatsızlığı sebebiyle dinleyemediğimiz Debussy liedlerinin yerine, ülkemizin önemli piyanist ve bestecilerinden Aydın Karlıbel’in icrasıyla, Debussy’e ait seçme Prelüdler dinleyicilerin beğenisine sunuldu. Böylece Karlıbel, solistlere konserde piyanosuyla eşlik etmenin yanında solo bir performansla gecede yerini almış oldu.
Süreyya opera sahnesinde en son Rossini’nin Mutfağı’nda izlediğimiz koloratur soprano Nazlı Deniz Süren gecede en son sahne alan isim oldu. Her zamanki zarifliği, şıklığı ve güler yüzüyle bir kez daha izleyicisiyle buluşan solist, Gabriel Faure’ye ait altı liedle salonda derin bir huzur ve dinginlik rüzgârı estirdi. Sanatçı Faure’nin sırasıyla; Aşk Şarkısı, Ay Işığı, Bizim Aşkımız, Bir Rüyanın Ardından, Mandolin ve Su Kenarında adlı şarkılarını seslendirirken özellikle Ay Işığı şarkısında sanki avuçlarında sakladığı birbirinden güzel tonda ötüşen yüzlerce kuşu serbest bırakıp seyircilerin ruhlarına kondurdu ve tekrar onları geri çağırarak avuçlarında topladı. Sanatçı son şarkısı Su Kenarında ile veda ederken ardında kendisine tam olarak doyamayan hüzünlü bir seyirci kitlesi bıraktı.
Değerli okuyucularımız Süreyya operası sahnesinde 16, 17 ve 18 Kasım günlerinde sırasıyla "Rus Romantikleri", "Geç Romantikler" ve "Çağdaş Türk Bestecileri" konserlerinin düzenleneceğini hatırlatarak sizlere veda ediyorum.
Sanatla kalmanız dileğiyle…