16.07.2022
Fazıl Say'ın Massachusetts Kültür Konseyi tarafından kurulan New Works Fund'ın desteğiyle; Münih Filarmoni Orkestrası, Amsterdam Sinfonietta, Mozarteum Orkestrası Salzburg ve Boston Senfoni Orkestrası, Müzik Direktörü Andris Nelsons'un bir komisyonu üzerine Lucas ve Arthur Jussen için 2020-2021 yılları arasında yazdığı eserin Amerika prömiyeri 16 Temmuz 2022’da yapılacak.
John Storgårds yönetimindeki Münih Filarmoni Orkestrası’nın piyanistler Lucas ve Arthur Jussen’e eşlik ettiği eserin dünya prömiyeri ise Fazıl Say’ın doğum günü olan 14 Ocak 2022’de Münih Isarphilharmonie’de yapılmıştı.
Kendi besteleri de dahil olmak üzere, 18. yüzyıl müziğinden günümüze uzanan zengin repertuvarı, Bach, Mozart, Beethoven, Chopin, Debussy, Satie, Stravinsky, Gershwin ve 2021’de yayımladığı Türk besteciler İlhan Baran, Ulvi Cemal Erkin, Ahmed Adnan Saygun, Muammer Sun ve İlhan Usmanbaş müziklerinin yanı sıra kendi piyano eserlerinden oluşan, pek çok ödülle de taçlandırılan albüm kayıtlarıyla dünyada milyonlarca sanatseverin beğenisini kazanan sanatçımızın; orkestralar ve oda müziği kombinasyonlarından oluşan yoğun programı hız kesmeden devam ediyor. Say’ın sık sık iş birliği içinde olduğu sanatçılar arasında ise; kemancılar Patricia Kopatchinskaja ve Maxim Vengerov, Minetti Quartet, çellist Nicolas Altstaedt ve mezzosoprano Marianne Crebassa yer alıyor. Sanatçımızın bu yılın başında yayımladığı Portreler, Op. 101 adlı albümüne dair konser serisinin bir sonraki durağı ise İzmir olacak. Eserin 22 Ağustos 2022 tarihindeki İzmir prömiyerinde Say, flüt sanatçısı Bülent Evcil ile İzmir Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosu sahnesinde olacak.
Hem piyanist hem de besteci olarak; Kozerthaus Dortmund, Kozerthaus Berlin, hr-Sinfonieorchester Frankfurt, Rheingau Musick Festivali, Bodenseefestival ve daha pek çok kuruluşta misafir sanatçı olarak bulunan Say’ın, besteleri için önde gelen komisyonlar arasında Salzburg Festivali, Konzerthaus Wien, Dresden Filarmoni, BBC ve Orpheus Oda Orkestrası yer alıyor.
Piyano tellerinin içinden beklenmedik ses öğeleriyle enstrümanın tını aralığını genişleten, yaşam boyu doğaçlama kavramıyla Türk müziği mirasını yeni nesillere aktaran sanatçımızın yeni üç bölümlük Phoenix (Anka Kuşu) adlı dört el ve orkestra için yazmış olduğu (Op. 97) konçertosu saatler sonra şef Andris Nelson yönetimindeki Boston Senfoni Orkestrası’nın piyanist Jussen kardeşlere eşliğiyle seslendirilecek.
Say, kendi küllerinden yeniden doğan, efsanevi Anka Kuşu’na dair eseri için şu açıklamayı yapıyor: "2020 yılında pandemi döneminin karantina günlerinde bestelediğim bu eseri, tek piyanoda iki piyanistin dört el çalması için düşündüm. Dinleyicinin; piyanistik teknikleri, dört el piyano sanatının gelişmiş ve yeni tınısallığını duyacağı, ritmlerde yoğun bir şekilde doğu müziklerinin aksak tartılarını hissedeceği bu eserde kimi yerlerinde melodik “leitmotif”ler bulunuyor. Pers mitolojisinde yer alan efsanevi Anka kuşunu konu alan eser, hayattaki gerçek yolculuğun insanın kendi içine yaptığı yolculuk olduğunu anlatıyor. Efsaneye göre dünyadaki tüm kuşlar; hükümdarları olan ve Kaf Dağı'nda yaşayan Anka kuşuna inanırlar ve bir gün hiç görmedikleri bu kuşu bulmak için uçmaya başlarlar. Bazıları umudunu kaybedip geri döner ve Kaf Dağı'na vardıklarında sadece 30 kuş kalır. O an anlarlar ki, aradıkları aslında kendi varlıklarıdır."