15.01.2023
Ruggero Leoncavallo’nun en meşhur operası Pagliacci, Milano’da 21 Mayıs 1892 tarihindeki dünya prömiyerinden itibaren en sık sahnelenen operalardan biri olmuştur. Hakim olarak görev yapan Leoncavallo’nun babası, kendi uşaklarından birinin aşk cinayetine kurban gitmesi davasında görev almış, bu durum Leoncavallo’yu derinden etkilemiştir. Eserin ilk adı Il Pagliaccio (Palyaço) olarak düşünüldüyse de Tonio rolünü canlandıracak olan efsanevi bariton Victor Maurel besteciye operasının adını palyaço tekil isim yerine, Pagliacci (Palyaçolar) olarak yenilemesini önermiştir. Böylelikle eserdeki kendi rolü de bir palyaço olduğu için önem tenor ve bariton arasında eşit seviyeye gelmiştir.
Roberto Alagna, ilk defa Pagliacci’deki Canio rolünü söyleyeceği zaman opera dünyası ikiye bölünmüş, kimileri bu rol için Alagna’nın yeterli tecrübeye sahip olduğunu düşünürken, kimileri de Mario Del Monaco’nun efsanevi Canio’sunu düşünerek bu rolü repertuvarına katmamasının daha doğru olduğunu savunmuştur. Verismo operalarında diğer stillerden biraz daha öne çıkan unsur tamperman ve içsel enerjidir. Bu özellikler Alagna’da fazlasıyla var. Orta tonları son derece yumuşak ve güzel bir renkte. Pes tonları, lirik repertuvar söyleyen diğer bir çok tenorun aksine yeterli volümde. Tiz tonlarında hiçbir problem yok. Tek problem tiz tonlara geldiği zaman gerektiğinden fazla sesini itmesi ve bu sebeple tizleşmesi. Bu itme eğilimi sanırım yüksek enerjisinden ve rolüne kendisini kaptırmasından ileri geliyor. Verismo operalarının tehlikeli tarafı işte bu. Orkestra ve konu solistten daima daha fazlasını vermesini istetiyor. Bu sebeple çok dikkatle ve planlı bir şekilde yaklaşılması gereken bir alan. Fakat madalyonun diğer yüzü ise, çok dikkatli, temkinli ve planlı söylendiği zaman da bu repertuvar gereken heyecanı seyirciye vermiyor. Aradaki dengenin çok iyi kurulması gerekli.
Nedda rolündeki Svetla Vassileva çok güzel bir ses rengine sahip, orta tonları ve tiz tonları aynı homojenitede ve aynı rahatlıkta, sadece pes tonlar çok zayıf, neredeyse duyulmuyor. Zayıf olan bu pes tonlarını göğüs tonlarıyla desteklese çok daha verimli olabilirdi. Nedda rolü her nedense biraz hafife alınan bir rol. Plaklarda bile çoğu zaman subretlere veya lirik koloraturlere veriliyor. Fakat gerek tamperman gerekse de pes tonlar olarak güçlü ve dolu bir ses rengine sahip sopranolar tarafından söylenmeli.
Tonio rolündeki Alberto Mastromarino, daha önce güzel işler yapmış olan bir bariton fakat bu kayıtta sesinin armoiklerini yitirmiş. Sol ve la bemol hala var fakat rahat ve dolu dolu gelmiyor kulağa. Oyunculuğu, müzikalitesi ve deneyimiyle rolünü canlandırıyor.
Silvio, eserdeki en lirik cümlelere sahip olan genç ve güzel tınılı bir bariton ses için bestelenmiş bir rol. Enrico Marucci ne yazık ki böylesi bir rolde parlama şansını değerlendiremiyor. Oyunculuğu yetersiz, düette sürekli seyirciye doğru dönüp söylüyor veya gözünü şeften ayıramıyor. Ses rengi güzel ve volüm olarak yeterli olmasına rağmen fraz yapma konusunda yetersiz. Tiz tonlarının, zorlanma sonucu vibrasyon aralığı genişliyor.
Beppe rolündeki Francesco Piccoli güzel bir sürpriz olarak çıkıyor karşımıza. Bu kısa fakat sempatik rolü, pırıl pırıl sesi, esprili ve sempatik oyunculuğu ile çok güzel bir şekilde parlatıyor.
Orkestra şefi Viekoslav Sutej, esere ne yazık ki hiçbir özel dokunuş getirmiyor. Müzikal olarak bir yenilik, nüanslardaki belirginlik yok. Tempolar belli ki solistlerin istediği yönde. Ayrıca koro ile olan sahnelerde uyum problemi var.
Roberto Alagna, kardeşleri David ve Frederico Alagna’ya opera dünyasında rejisör ve dekor tasarımcılığı yönünde kapıları açtı. Fakat bu prodüksiyonda bu çaba olumlu bir sonuç vermemiş. Reji oldukça sıradan, karakterlerin iç dünyası yeteri kadar belirginleşmemiş. Sadece makyajların oldukça başarılı ve orijinal olduğuna değinmek isterim. Koronun yerleştirilmesi ve oldukça yapmacık duran bir takım hareketleri rejiyi aşağı çekiyor.
Dekor olarak çok karanlık ve iç karartıcı bir ortam var. Taş duvarlar bizi İtalya’daki o ışıl ışıl güneşin olduğu ve hikayenin geçtiği Ağustos ayından uzaklaştırıp adeta Şubat ayındaki Edinburgh orta çağ köylerinden birine götürüyor.
Tüm koronun sadece siyah ve beyaz renklerde neredeyse bir örnek giyinmiş olmaları da o köyde yaşayan değişik karakterdeki kişileri bir örnek ve sıradan bir hale sokuyor.
Sadece Roberto Alagna ve belki biraz da Svetla Vassileva için alınabilecek bir kayıt. Şanslıyız ki piyasada çok daha iyi Pagliacci DVD’leri var.
Ruggero Leoncavallo
Pagliacci
Roberto Alagna, Svetla Vassileva
Arena di Verona Orkesta ve Korosu / Vjekoslav Sutej
Deutsche Grammophon
**