02.05.2023
M.Gökhan Bağcı, Poyraz Baltacıgil ve Mert Yeşilmenderes'in yeni kaydı ve gelecek dönem projeleri üzerine sanatçılarımızla keyifli bir söyleşi yaptı.
İlk teklinizi dijital dünyada dinleyicilerinize ulaştırdınız. Gabriel Faure'nin Sicilienne eserini yorumlamanızın özel bir nedeni var mı ?
Poyraz Baltacıgil: Bu eseri seçmemizin altında özel bir neden yok. Kolay dinlenebilen, bilindik fakat aynı zamanda derinliği olan ve kaydettiğimiz dönemde bizi fazla yormayacak küçük bir eser kaydetmek istiyorduk. Kişisel olarak daha önce yaptığım albüm kayıtlarından daha öz ve sade bir kayıt yapmak istiyordum. Genel olarak kayıt yayınlayacağım zaman single yerine, konsepti olan bütün bir albüm yapmak bana daha çekici gelir. Hatta Mert ile bu yaz özel bir albüm çalışması içine gireceğimizi de şimdiden söylemek isterim. İkimizin uzun soluklu ve büyük bir albüm yapma sürecine kadar, Sicilienne’i tekli olarak çıkarma fikri bence isabetli oldu.
Mert Yeşilmenderes: Poyraz ile uzun zamandır arkadaşız, her zaman birlikte bir şeyler yapmak istedik, fakat ben yurt dışında yaşadığım ve kısıtlı zamanlarda Türkiye’de olduğum için bir türlü harekete geçemiyorduk. Nihayet bu isteğimizi bu yıl gerçekleştirebildik ve ilk teklimiz yayınlandı. Yakında Poyraz da Almanya’ya yerleşecek ve bu vesileyle projelerimizin artacağını şimdiden söyleyebilirim. Beraber yayınlayacağımız ilk teklinin hangi eserle olabileceğiyle ilgili uzun süre düşündük. Romantik ve biraz da melankolik bir müzik olması konusunda hemfikirdik. Sicilienne'i kaydetme fikri Poyraz’dan çıktı. Eseri ben de biliyordum ama orijinali orkestra için olduğundan (Pelléas et Mélisande) doğrusu ilk etapta aklıma gelmemişti. Viyolonsel ve piyanoyla da sık sık çalındığını öğrendikten sonra seve seve bu fikri kabul ettim.
Bestecinin viyolonsel ve piyano için kendi müziklerini düzenlediği şekilde sizin de düzenlemek istediğiniz besteciler, eserler veya bölümler var mı?
Mert Yeşilmenderes: Bundan sonraki kayıt ve konser projelerimizde daha çok standart viyolonsel ve piyano repertuvarından eserlere yer vereceğiz. Başka bestecilerin uyarlamalarını çaldığımız birkaç eser de olacak ama şimdilik çoğunluğu repertuvarın kemikleşmiş belli başlı eserleri oluşturuyor. Yeni fikirlere genel anlamda her zaman açığım. Bir gün kendi uyarlamalarımızı da çalabiliriz. Henüz bu fikir üzerine hiç konuşmadık ama neden olmasın.
Poyraz Baltacıgil: Mert’le bu konu hakkında hiç konuşmadık. Ben düzenleme yapmak yerine, gelecekte viyolonsel için birkaç solo müzik yazmak istiyorum. Ama piyano yazısı yazabilmem için çok şey öğrenmem gerekir. Yine de belki bu soru bizi cesaretlendirir ve gelecekte bazı düzenlemeler yapabiliriz.
Poyraz Baltacıgil (Fotoğraf Özge Balkan)
Mert Yeşilmenderes (Fotoğraf Nef Stüdyo)
Kayıt süreci nasıl geçti? Romantik döneme dair bir eser kaydederken stüdyoda bulunan Fazioli F288 marka tam kuyruk piyanonun renkleri ve tuşesi size yardımcı oldu mu?
Mert Yeşilmenderes: Kayıt süreci keyifli ve rahat geçti. Poyraz gibi son derece profesyonel bir müzisyenle çalıyor olmak müthiş güven verici bir his. Müzikal yaklaşımlarımız da birbirine epey benzediği için birkaç denemeden sonra sorunsuzca kaydı tamamladık. Piyano konusunda şanslı olduğumu düşünüyorum. Babajim İstanbul’daki Fazioli F288’in çok derin, parlak ve gösterişli bir sonoritesi var. Özellikle solo kayıtlar için çok uygun bir piyano. Oda müziği kayıtlarında ise özellikle balansa çok dikkat etmek gerek. Kontrolü biraz kaçırdığınız zaman partnerinizi bastırabilirsiniz ve müziğin rafineliği bozulabilir. Pedal konusunda da çok hassas davranmak gerekiyor. İyi kontrol edilmezse armoniler kolaylıkla bulanabilir ve piyano partisi bir ses kalabalığına dönüşebilir. Bu yüzden kaydetmeye başlamadan önce bir süre piyanoya alışmak için izin istedim.
Poyraz Baltacıgil: Hem de çok yardımcı oldu. Sanırım İstanbul’daki en iyi piyanolardan biri Babajim Stüdyo’daki Fazioli. Galiba Mert de çok memnun kaldı. Sicilienne’i kaydettiğimiz gün başka bir bestecinin bir küçük parçasını daha kaydettik, çok yakın gelecekte yayınlamak için. Mert’in kısa süreliğine İstanbul’da olduğu bir dönemdi, yalnızca bir prova yaptık ve iki parçayı da aynı gün kaydettik. Burak Serter’in de bize ilgisi ve yardımı oldu, kendisi harika bir ses mühendisi!
Kayıt için özel olarak tercih ettiğiniz bir piyano oluyor mu? Konser ve kayıtlar için önereceğiniz viyolonsel teli veya özellikle bir mikrofon var mı?
Mert Yeşilmenderes: Piyanonun ses rengiyle benim ses rengim uyuştuğu sürece herhangi bir marka ayrımı yapmıyorum. Akordun titizlikle yapılmış olması ve pedalların yeterince hassas çalışıyor olması çok daha önemli. Bu benim stüdyo ortamında yaptığım ilk profesyonel kayıt oldu. Daha önceki kayıtlarım farklı konser salonlarında Steinway & Sons konser piyanolarıyla olmuştu. Mekânın büyüklüğüyle enstrümanın büyüklüğü genellikle doğru orantılı olmalı. Büyük bir konser salonunda büyük bir konser piyanosuyla kayıt yapmak problem olmayacaktır. Stüdyo gibi daha küçük mekânlarda mikrofonların yerleştirilme açısı ve akustik gibi etkenlerden dolayı piyanonun biraz daha küçük olması daha bile iyi olabilir. Keza Babajim’deki Fazioli de öyleydi.
Poyraz Baltacıgil: Larsen Strings’in bana sağladığı teller için kendilerine minnettarım, birlikte iş birliği yaptığımız ve bana sponsor oldukları için söylemiyorum. Kendilerinin viyolonsel için üretmiş olduğu özel Magnacore “Arioso” telleri kullanıyorum. Bu kayıtta da bu tellerle çaldım. Bu tellerin konserlerde ve kayıtlarda yarattığı derinlik, koyu, yumuşak ve aynı zamanda yüksek tansiyonlu ve solistik havayı seviyorum. Mikrofonlarla ilgili deneyim ve bilgi sahibi değilim; işi uzmanına bırakıyorum, eğer kulağıma hoş gelmeyen bir şey varsa söylüyorum, bunun dışında zaten Burak’ın kullandığı mikrofonlar birinci sınıf kalitededir ve yine öyleydi.
Viyolonsel ve piyano çalışmalarınız dışında günlük çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Poyraz Baltacıgil: Evde veya dışarıda olması farketmez; kendi boş zamanıma çok değer veriyorum. Müzik yapmadığım, çalışmadığım zamanlarda bile müzik hayatımın içinde bir şekilde yer almaya devam ediyor. Filmlere, hayvanlara, gezmeye, yemek ve içmeye çok meraklıyım. Tabii ki kulağımdan yeni müzikler eksik olmuyor, hep dinliyorum ve yeni işler düşünüyorum.
Mert Yeşilmenderes: Maalesef piyano çalışmak ve ders vermek dışında başka şeylere pek vaktim kalmıyor. Konserlerime hazırlanmak dışında Almanya’da akademik kariyerimi de yoğun bir şekilde sürdürüyorum. Yoğun bir ders programım var. Sosyal medyayı mesleki anlamda daha aktif ve etkili bir şekilde kullanmaya yönelik yeni fikirlerim var. Şimdilerde fırsat buldukça bu konu üzerine epey düşünüyorum. Bir konser veya proje bittikten sonra bir sonrakinin hazırlıkları başlıyor. Dolayısıyla müzisyenler durmak bilmeden çalışıyor diyebilirim.
İkinci teklinizi ne zaman yayımlamayı planlıyorsunuz? Dinleyicilere sürpriz olması bakımından besteci ismi söylemeden bestecinin hangi ülkeden olduğunu söyler misiniz?
Mert Yeşilmenderes: Mayıs ayı başında yayınlanacak gibi görünüyor. Bestecimiz ise Gürcistan’dan. Bu eseri de Poyraz keşfetti. İlk dinlediğimde ben de çok etkilendim ve hiç düşünmeden kaydetmeye karar verdik.
Poyraz Baltacıgil: En geç Mayıs aylarının başında yayınlanır. Muhteşem, çok değerli Gürcü bir bestecinin harika bir parçasını kaydettik, yakında duyuracağız.
İkili olarak vereceğiniz resitaller ne zaman başlıyor?
Mert Yeşilmenderes: Kesinleşen ilk konserimiz 2024 Mart ayında Almanya’nın Bordesholm kentinde. Tam tarihiyle ilgili organizasyonla görüşmelerimiz devam ediyor. Kesinleştiği zaman duyurusunu yapacağız. Poyraz da Almanya’ya yerleşeceği için Türkiye’de konser organize etmemiz ilk etapta biraz zorlaşabilir. Çünkü o da benim gibi çok yoğun bir çalışma temposuna girecek. Bu yüzden ilk etapta Almanya’ya yoğunlaşacağız. Hamburg ve Lübeck’te de iletişimde olduğumuz organizasyonlar var. Almanya’da planlama süreçleri biraz uzun sürüyor, umarım yakında hepsini duyuracağız.
Poyraz Baltacıgil: TUGFO ile son yaptığım Avrupa turnesinden beri konser yapmadım, bu yıllardır alışık olmadığım bir durum oldu. Hamburg’a yerleşme planlarımdan dolayı konserlerimin çoğunu diğer seneye ertelemek zorunda kaldım. Tüm yoğunluklardan dolayı da kariyerimde ilk defa konser programı ve takvimine hiç yoğunlaşamadığım bir dönem yaşıyorum. Ama her şey yoluna girdiği zaman sevgili arkadaşım Mert’le yapmayı düşündüğümüz çok sayıda konser fikri var.
Bestecilerimizin viyolonsel ve piyano eseri yazmaları için planlarınız var mı?
Poyraz Baltacıgil: Mutlaka var, olacak. O kadar üst düzey, kaliteli bestecilerimiz var ki; hepsinden yeni eserler almalı, birlikte çalışmalı ve üretmeliyiz. Mert ile bunun üzerinde de düşünüp, bazı yeni fikirler ve eserler üretilmesi için bazı değerli bestecilerimizle görüşebiliriz.
Mert Yeşilmenderes: Bu da açık olduğum bir başka fikir. Ama ilk olarak mutlaka yapmak istediğimiz ve epeydir aklımızda olan projeleri hayata geçirmek istiyoruz. İlerleyen zamanlarda yeni fikirlerle yola devam etmek istersek bunu da masaya yatırabiliriz. Belki bir müzik festivali siparişi üzerine çağdaş bir eseri repertuvarımıza alabiliriz veya kendi kuşağımızdan öne çıkan bestecilere eser sipariş ederek bunları bir albümde toplayabiliriz. Bu ve benzeri fikirler ilerleyen yıllarda mutlaka şekillenecek.
M.Gökhan Bağcı