SÖYLEŞİ

iKKi Duo'nun Yeni Albümü: Nine Stages of Not Arriving

13.05.2023


Paylaş:

Zeynep Ayşe Hatipoğlu ve Fulya Uçanok'tan oluşan iKKi Duo'nun Nine Stages of Not Arriving adlı yeni albümü Ada Müzik etiketiyle yayımlandı. Mehmet Gökhan Bağcı, süit formuna bir gönderme yapan, dokuz minyatürden oluşan yeni albümleri ve ikilinin müziği üzerine merak edilen soruları sanatçılarımıza yöneltti.  

Elektroakustik müzik günümüz müziğinin en iyi ifade biçimlerinden. Sizin bu alanda müzik yapıyor olmanızının özel bir tercihi var mı?
Zeynep Ayşe Hatipoğlu: Müzikle olan ilk bağlarım bir enstrüman çalarak başladı. Çocuk yaşlardan bugüne çello çalma biçimim şekil değiştirerek devam etti. Bu pratiği biraz alıştığım kalıpların dışında sürdürmeye devam ederken kendi müziğimi üretme biçimleri geliştirmeye başladım. Doğaçlama müzik ve elektroakustik müzik bu şekilde pratiğime girdi. İTÜ MIAM’da müzik doktora programında okuduğum dönemlerde de bu çalışmalar gelişti. Benim elektroakustik müzik türüne yönelmemin öncelikli nedeni, icra ve besteciliği bu alanda birleştirebilmem. Bunun yanı sıra, araştıracak yeni ses üretim araçları bulabilmek önemli bir unsur. Kompozisyon fikirlerini süreçte duyabilmek sürprizlere alan açıyor. Ürettiğimiz seslerin kontrolünü rastlantısallığa bırakmayı tercih ettiğimde, planladığım müzik farklı yönlere gidebiliyor. Bu gibi aşamalar beni heyecanlandırıyor.  
Fulya Uçanok: Elektroakustik müziğe ilgilendiğim ses estetiği ve icra/doğaçlama pratiğini ortak bir çatı-ses dünyasında araştırabilmemi sağladığı için ve farklı alanlardaki ilgi alanlarımı birleştirmeyi mümkün kıldığı için yöneldim. Elektroakustiklere çalışmamın pek çok sebebi var, ancak en temel sebeplerden biri “ses-temelli” bir çalışma zemini oluşturmayı sağlaması. “Ses-temelli” terimi, besteci Leigh Landy’nin “sound-based” tanımından gelir. Terim müziğin temel yapı taşının sadece nota/ses perdesi olmadığı, her tür ses’in müziğin temel yapı taşı olabileceği, daha kapsayıcı bir müzik alanına işaret eder. Sesin temel yapı taşının özelliklerinin özgürleştiği -bu elektronik olarak üretilmiş, geleneksel olan/olmayan enstrümantasyonu, ses peysajı alan kayıtlarını ve çok daha fazlasını içeriyor- bir alanda çalışmak sesle düşünme sürecimde beni heyecanlandıran ve stimüle eden bir unsur oldu, hala da öyle.  



Günümüz kayıt teknolojisinde sizin tercih ettiğiniz programlar, faydaları ve kolaylıkları neler?  
Fulya Uçanok: Günümüzde kendi cep telefonlarından aldıkları kayıtlarla çalışan pek çok profesyonel müzisyen var. Orta ve iyi kalitede ses kaydı almak artık çok daha kolay ve ulaşılabilir. Bu ulaşılabilirlik de bu alanlarda çalışabilen, daha geniş yelpazelerde işler çıkaran insanların çoğalmasına sebep oldu. Pratiğimde akustik enstrüman olarak piyano ve gündelik objelerle çalışmayı, bu enstrümanları çalarken mikrofonlar yoluyla aldığım sesleri elektroniklerle işlemeyi ve bu sesleri de farklı yerlerden aldığım alan kayıtlarıyla harmanlamayı seviyorum. Akustik ve elektronik ses üretim ve icra biçimlerinin birbirleriyle olan ilişkisi üzerine çalışmaktan zevk alıyorum. Ayşe’yle Nine Stages of Not Arriving albümümüzdeki odaklarımızdan biri de buydu. Kayıtlarımı Zoom H6 ses kayıt cihazımla yapıyorum. Kompozisyon ve icra pratiğim için de Ableton Live ve Max 4 Live programlarını kullanıyorum.  
Zeynep Ayşe Hatipoğlu: Çoğunlukla enstrümanım ve çeşitli objelerle kayıtlar alıp, Ableton Live programı üzerinde sesleri işliyorum. Enstrümanımla yaptığım kayıtlar için DPA mikrofon kullanıyorum. Çalışmalarımda, bazen doğaçlama kayıtlar alıp, program içinde kompozisyon çalışmaları yapıyorum. Bazen gündelik aktivitelerde aldığım alan kayıtlarını kullanmayı araştırıyorum. Bu kayıtlar için telefonunumu ya da ses kayıt cihazını kullanıyorum. Bunun yanı sıra birlikte yapılan müzik çalışmalarında programın sağladığı birçok olanak oluyor. Örneğin, Fulya’yla Nine Stages of Not Arriving albümümüzün edit ve mix aşamalarını iş bölümü yaparak program üzerinde çalışarak yürüttük.  



Son yıllarda giderek artan elektronik müzik festivalleri arasında sizin tercih ettiğiniz festivaller hakkında bilgi verebilir misiniz?
Fulya Uçanok: Elektronik müzik festivallerinin çoğalmasıyla “beyaz erkek” kontrolü altında norm olarak inşa edilmiş olan “sınırlı merkez” dışında kalan estetik yaklaşımları içeren alanlar da büyümüş oldu. Ben yaklaşık son 10 yıldır elektronik ve elektronika gibi daha popüler olan türlerin dışında kalan elektroakustik müzik festivallerini daha çok takip ediyorum. Bunlar arasında çok sayıda değerli festival var, ilk etapta aklıma gelenler: Sonic Matter, Ars Electronica, Akousma, L’Espace du son, SICMF (Seoul International Computer Music Festival), Klang! Électroacoustique, San Fransisco Tape Music Festival, BEAST Fest, NoiseFloor, ve yeni müzik odaklı, elektroakustik müzik de içeren Donaueschingen festivalleri.  
Zeynep Ayşe Hatipoğlu: İstanbul’da da son yıllarda çoğalan Bilgi Müzik, İTÜ MIAM, Arter gibi kurumların düzenliği festivalleri takip ediyoruz.  

Sonraki çalışmanız hakkında yenilikçi fikirlerinizden bahsebilir misiniz?  
Uçanok & Hatipoğlu: Üretimimiz ve pratiğimiz için sürekli yenilik ve samimiyet arayışındayız, dolayısıyla tarz/stil ya da müzik estetiği içerisinde günümüzde yenilikçi sayılmasa da kendi pratiğimiz, çalma tekniğimizde alışkanlık haline gelmiş şeylerin dışında çıkmayı ve bize sesle düşünme sürecinde yeni alanlarla ilişkilenme fırsatı verecek şeylerle çalışmaktan zevk alıyoruz. Şu aşamada odağımızda form var diyebiliriz. İlk albümümüzde minyatür zaman formlarında çalışmıştık, iki-beş dakika arası. Şimdiki çalışmamızın odağında daha uzun zaman formlarında çalışıyoruz, ortalama yirmi dakika süren parçalar üzerinde bir zamansal araştırma yapıyoruz. Bu deney ve araştırmalarımızda sesle düşünme ve icra etme sürecimize katkıda bulunan şeyler belki günümüzdeki anlamıyla “yenilikçi” fikir tanıma uyabilir, ancak önceliğimiz bu genel tanım içerisinde olmak değil kesinlikle.  

Metaverse ile ilgili ne düşünüyorsunuz? İkki Duo olarak herhangi bir çalışmanız olacak mı?
Uçanok & Hatipoğlu: Deneysellikle ve oyun kavramlarıyla üretmeyi seven insanlar olarak tabii keşfetmek, deney yapmak ve “oynamak” için müthiş bir mecra. Şu aşamada başka öncelikler var ilgi alanımızın odağında olan. Belki bir gün “kesin buraya da dokunup çalışmalıyız” deriz. Bakalım zaman ne gösterecek.  

Size ilham veren sanatçılar var mı?
Zeynep Ayşe Hatipoğlu: Yakın çevremdeki sanatçıların birçoğundan farklı şekillerde ilham alıyorum, Fulya’da dahil bu isimlere. Özellikle disiplinlerarası çalışma süreçlerinde karşılıklı etkileşimden oldukça etkileniyorum. Son zamanlarda etnomüzikolog Tomie Hahn, oyun uzmanı Yeşim Kunter, çellist ve besteci Lene Grenager gibi isimlerin çalışmalarını takip ediyorum.  
Fulya Uçanok: Tabii ki. Her dönem farklı bir grup müzisyen oluyor, şu aralar odağımda Maja Ratkje, Viv Corringham, Hanna Hartman, Bernard Parmegiani, Laurie Anderson, Craig Taborn, Holly Herndon, Magda Mayas ve Scott Mclaughlin var.  

Hepimizin alışık olduğu Spotify, Applemusic, Youtube dışında elektroakustik müzik için en önemli platformlar neler?
Uçanok & Hatipoğlu: Electrothèque, Bandcamp, Soundcloud gibi platformlarda hem güncel hem de tarihsel olarak önemli yere sahip elektroakustik çalışmalara ulaşmak mümkün.  

Yakın tarihte sizi nerede dinleyebiliriz?
Uçanok & Hatipoğlu: Şu aşamada interdisipliner bir proje üzerinde çalışıyoruz. Yapı Kredi Sanat’ın desteklediği bir proje. Sanatçı, dansçı ve Melih Kıraç’ın James Joyce'un Ulysses adlı eserindeki “Gezgin Kayalar” bölümü üzerine geliştirdiği projesine müzik yapıyoruz. Projenin performansı 10 Haziran 2023'te Yapı Kredi Sanat’da yapılacak.

  

BENZER HABERLER

    YORUMLAR


    Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20