HABER

Harika Çocuk Yerine Genç Yetenekler Yasası Gerekiyor

16.03.2024


Paylaş:

“Harika Çocuklar Yasası, ilk haliyle uygulanırsa bugün pek bir etkisi olamaz” diyen Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan Prof. Hande Dalkılıç, “Devlet dönem dönem bursluluk sınavı açarak ve beyin göçünün önüne geçecek şartlar koyarak üstün yetenekli çocukların yurt dışında okumasını teşvik edebilir” önerisini gündeme getirdi.
 
Yaşasın Çocuklar programının dokuzuncu bölümde üstün yetenekli çocuklara devlet desteği konusu işlendi. Türkiye’de sayıları altı yüz bin olduğu tahmin edilen üstün yetenekli çocuklar için 81 ilde 395 BİLSEM (Bilim Sanat Merkezi) ve 44 aktif konservatuvar bulunurken, programda bu tarz merkezlerin yetersizliğine dikkat çekildi. 
 
Dünyada üstün yetenekli çocukların eğitimi konusunda son yıllarda ciddi çalışmalar yürütülürken, İsrail, Rusya, Hırvatistan, Hollanda, ABD ve Çin gibi birçok ülkede yüksek zeka ve mucitlik konusunda toplum düzenli olarak tarama testlerinden geçirilip üstün yeteneklilerin eğitimi için özel okullar ve üniversiteler kuruluyor. Türkiye’de ise orta öğretimde zorunlu müzik ve resim derslerinin son yıllarda kaldırılması, bu alanda üstün yetenekli çocukların önceden tespit edilmesini giderek zorlaştırıyor. 
 
Gazeteci Semra Topçu ile çocuk hakları uzmanı-gazeteci Menekşe Tokyay’ın sorularını yanıtlayan Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano Anasanat Dalı başkanı ve Avrupa Piyano Öğretmenleri Birliği EPTA’nın Türkiye temsilcisi olan Hande Dalkılıç çok tartışılan ve 22 yıldır uygulanmayan “Harika Çocuk Yasası”nı değerlendirdi.  
 
Semra Topçu’nun Youtube kanalında yayınlanan programda önerilerde bulunan Dalkılıç şunları söyledi: 
 
Genç yetenekler yasası çıkarılabilir
“Üstün yetenekli çocukların Avrupa’da okuması için bursların devlet tarafından verilmesi çok önemli. Harika Çocuklar yasası çıktığında Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış bir Türkiye vardı. Türkiye’nin sanatsal vizyonu da her koldan destekleniyordu. Sanat ortamının oluşması, konservatuvarların yeni yeni kurulması sürecinin meyvelerini alana kadar çok yetenekli çocukların Avrupa’da eğitim alıp ülkeye yeniden kazandırılması çok önemliydi. Bu yasa şu anda eski etkisini yaratamaz. Bu dönemde ülkenin bu alandaki eğitim kalitesini güçlendirmesi çok daha önemli. Üstün yetenekli bir çocuğu gönderdiğinizde, üstün yetenekli olan ve henüz keşfedilmemiş bir çocuğun hakkı yenmiş oluyor. Genç Yetenekler Yasası çıkabilir, aynı seçmelerle çocuklar ve gençler dahil edilir, devlet bursluluk sınavını dönem dönem açar. Beyin göçü olmadan yeniden bize geri dönüşünün sağlanması gibi şartlar da konabilir.”
 
Üstün zekalı ve yetenekli çocuklara devlet desteği şart  
Üstün yetenekli çocukların eğitimi ve potansiyellerinin gerisine düşmemeleri, popüler kültür ve dijital çağda çocukların yeteneklerinin kaybolmaması için ailelere ve öğretmenlerin de büyük sorumluluğu var. Bu, birçok açıdan da ailelere ek maliyet doğuruyor ve bu maliyeti karşılayamayan ailelerin üstün yetenekli çocukları yeteneklerinin ve eğitimlerinin gerisine düşüyor. Müzik sektörü özelinde, üstün yetenekli çocukların eğitim masraflarını, yurt içi ve yurt dışında çok yüksek rakamlara ulaşan ustalık sınıfı ücretlerini veya üstlerine zimmetli konservatuar enstrümanı yerine kendi enstrümanlarını edinmeleri için gerekli meblağı karşılamak için kullanılan sivil toplum fon kaynakları oldukça kısıtlı ve erişimleri kolay değil. Ayrıca birçok burs konusunda liyakat meselesine dair endişeler de söz konusu.
 
Maalesef kısa yoldan şöhret isteği ve popüler kültür hakim
Türkiye’de son yıllarda konservatuvar ve müzik eğitimi çok fazla desteklenmiyor. Popüler kültür ve kısa yoldan şöhret olma isteği her alanda hakim. Çocuğa yönelecek bir çocuk için altyapı ve sanat için ilham alacağı bir iklim çok önemli. Okullarda eğitim belli konularda çok sınıflandırılmış, çok katı. Üstün yetenekli bir çocuğun ilhamı, ortaya çıkaracağı yaratısının önü kesiliyor. İleri yaratıcılık sergileyen bir çocuğu klasik ve katı bir konservatuvar eğitimine sokmak bile onların hayal gücünü azaltabiliyor. Burada çok ince bir çizgi var. Bu çocukların yaratıcılığını baskı altına almamak, vizyonunu devamlı açmak gerekiyor.”
 
Yenilikçi bir müfredat ve öğretmeni eğiten bir meslek-içi sistem gerektiğini de belirten Dalkılıç sözlerini "Öğretmenlerin alanında kazancı yüksek olsa, örnek alınacak meslek olacak, rol model oluşturacaklar. Bu da ülkenin kalkınması demek. Biz ise kısa yoldan ünlü olma ve para kazanma derdindeyiz” diye tamamladı.
 
On bölüm planlanan Yaşasın Çocuklar programında her hafta farklı bir sorun işlenecek. Program çocuk haklarını tanıtma ve yaygınlaştırma amacıyla Avrupa Birliği desteği ve Gazeteciler Cemiyeti’nin Demokrasi için Medya / Medya için Demokrasi projesi kapsamında gerçekleştiriliyor.


 

BENZER HABERLER


    Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20