06.11.2024
Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl kutlamaları belki pek çok kişi ve kurum için -maalesef- bitti ama DenizBank için bitmedi. DenizBank geçtiğimiz yıl Ankara’da CSO Konser Salonu’nda şef Rengim Gökmen yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’yla unutulmaz bir yüzüncü yıl konseri sunmuştu ve bendeniz de o gecenin sunuculuğunu üstlenmiştim.
DenizBank’ın Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl kutlamaları bu yıl da sürüyor. Banka Genel Müdürü Sayın Hakan Ateş’in ev sahipliğinde ikinci kutlama konseri İzmir’de 7 Ekim 2024 akşamı AASSM Büyük Salon’da, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’yla birlikte verildi. Bu kez şef, konserde sunulan nefis düzenlemelerin de altında imzası bulunan Oğuzhan Balcı’ydı. Konserin sunucusu yine bendenizdim.
İzmir programında Türk ezgileri daha ön plandaydı. Şarkılar, tangolar, türküler dinletildi… Arada elbette “Atamızın en sevdiği arya” diye ünlenen ‘E luce van le stelle’ de vardı ve yine tenor Şenol Talınlı tarafından seslendirildi. Minik klasik müzik yıldızlarımız da yine unutulmamıştı. Kemancı Atahan Dinç ve çellist Mina İrican, yaşlarından beklenmeyen harika icralar sundular. Cihat Aşkın, Burcu Hancı ve Teyfik Rodos gecenin diğer üstün solistleriydi. Dans sanatçıları Büşra Ay ve Oliver Spence de bazı eserlerde geceye ayrı bir renk kattı.
Oğuzhan Balcı
İzmir Devlet Senfoni Orkestrası
Serhan Bali
Büşra Ay ve Oliver Spence
Baştan sona çok ama çok coşkulu geçen, uzun sürmesine ve ara verilmemesine rağmen bitmemesi için dinleyici tarafından tezahürat yapılan İzmir konserinde bir şeyi yeniden fark ettik. Bu içerikte konserlerin klasik müzik sevgisini ve çokseslilik farkındalığını topluma benimsetmekte üstlendiği rol. Solistlerimiz, orkestralarımız, şeflerimiz, kurumlarımız, salonlarımız asla bu tip içeriklerden vazgeçmemeli diye düşündük. Elbette kalite çıtasını her açıdan en üst düzeyde tutmak kaydıyla. Bunun için de tabii DenizBank’ın ve onun Deniz Kültür’ü gibi bu alana gönül vermiş, baş koymuş kuruluşlarımızın varlığı ve desteği çok önemli. İyi ki DenizBank’ın ve onun gibi -sayıları bir avuç olsa da- sanata, sanatçılara, gençlere gönülden destek veren özel kurumlarımız var. Bu, Türkiye gibi bir ülke için büyük şanstır.
