13.11.2024
Taner Akyol ve Anıl Eraslan’ın Ada Müzik etiketiyle Ağustos 2024’te tüm dijital platformalardan dinlenebilen ve LP formatında seçkin plak mağazaları ile online satış mecralarından temin edilebilen Hayalleme adlı albümü üzerine sanatçılarımızla keyifli bir söyleşi yaptık.
Akyol ve Eraslan ikilisinin buluşma hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?
2012’de Berlin’de tanıştık. Sonrasında muhabbetimiz gittikçe arttı ve her akşam buluşup çalmaya başladık. Her buluşmamızda hem doğaçladık hem de Anadolu’nun bir çok farklı yöresinden türküler ve zeybekler çaldık. İki sene önce yine böyle bir akşamda atölyeye mikrofonlarımızı da getirdik. Sadece doğaçlamak üzere TA Atölye’deki odamıza girdik baştan sona ara vermeden çaldık, her şeyi olduğu gibi kaydettik ve o kayıt şimdi bu albüme dönüştü.
Bağlama ve viyolonsel ile çıktığınız bu yolculukta “âşığın hayâllediği an” sizin için ne ifade ediyor?
Albüme ismini veren, kapak yazısında da değindiğimiz ve ilhamlandığımız bir “âşığın hayâllediği ân” söz konusu: Bir an geliyor, âşık sazında az sonra aktaracağı/doğaçlayacağı sesi demliyor, hazırlanıyor, düşünüyor… Yeri geliyor, bazı sesleri tekrarlıyor mesela, bir kıvam bulma hâli yani. Bizde de albümdeki gibi tezahür etti bu kıvam bulma hâli…
Albümünüzdeki doğaçlamalar arasındaki tematik bağlantıları nasıl tanımlıyorsunuz?
Bu ikili doğaçlamaları sözel bir muhabbet gibi düşünebiliriz. Biri bir şey anlatırken, diğeri dinliyor, tepki veriyor, sözü o alıyor, arada belki sessizlik oluyor ya da bazen ikisi de bir anda konuşuyor. Sesteki tonlar değişebiliyor, mizah dolu bir muhabbet yeri geliyor hüzünlü olaylara eşlik ediyor. Bazen de sakin bir andan sonra tansiyonun yükseldiği bir alana modüle olabiliyor duygular. Biz bu muhabbeti kelimelerle değil seslerle yapıyoruz. Hatta sadece konuşanın sesini değil, dinleyenin de o andaki iç sesini duyuyoruz bu muhabbette.
Bu albümde diğer projelerinizden farklı olarak denediğiniz yeni bir tarz veya teknik var mı? Bu değişikliklerin sizin müzikal yaklaşımınıza nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
İkimizin de bu ikili ile keşfettiği farklı teknik imkânlar oldu. Bu hem iki enstrümanın nasıl tınladığı ile hem de bizim iki insan olarak nasıl tınladığımız ile ilgili bir durum.
Genelde çoğu zaman enstrümandan bahsedilse de insanların da bir rezonans alanı olduğunu unutmamak lazım. Bu alan içinde tecrübe ettiğimiz her şey, bizi yaşamdaki her başka serüvende takip ediyor diyebiliriz.
Kayıt süreci ve sonrası nasıl gelişti?
Beraber çalmaya başladıktan kısa bir süre sonra ikili bir konser verdik. Birlikte aranje ettiğimiz türküleri ve hatta bazı bestelerimizi çaldık. Uzun süre devam eden dostluğumuzun kazandığı derinlik ve bu derinliğin de bize kattığı müzikalitenin bir gün kayda değer olduğunu hissettik. Bir gün doğaçlama bir organizasyonla olanlar oldu. Girelim, çalalım, çıkalım dedik. Girdik, çaldık, çıktık.
Albümün plak olarak basılmasının özel bir sebebi var mı?
Kayıtları yapıp miksledikten sonra albümü nasıl çıkarabileceğimizi düşünmeye başladık. Malum bu günlerin koşullarıyla fiziksel bir nesne halinde müziği yaymak oldukça zor. Ama bu bizim hâlâ önemsediğimiz bir mesele. Müziğin internet dışında bir hacminin olması da bizce çok mühim. Albümün plak olarak basılması hem bizim hem de şirketin tercihi oldu. Ada Müzik'ten bu desteği almamız ve Türkiye'de çıkmış olması çok değerli.
İşte o sıralarda daha önce beraber bir kaç projede çalıştığımız arkadaşımız, aynı zamanda Ada Klasik müzik direktörü Mehmet Gökhan Bağcı ile olan bir sohbette, yaptığımız kayıtlardan bahsettik ve Gökhan çalışmamızı çok beğendiğini ve Ada Müzik’in bu albümü yayınlayabileceğini söyledi. (gülümsemeler…) Tüm Ada Müzik çalışanlarına ve size çok teşekkür ediyoruz bu imkânı bize sağladığınız için.
Planladığınız albüm tanıtım konserleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Berlin’de bir açılış konseri yapmayı düşünüyoruz. Ardından İstanbul başta olmak üzere bir takım yerler var aklımızda.
Müzik: Taner Akyol ve Anıl Eraslan
Bağlama: Taner Akyol
Viyolonsel: Anıl Eraslan
Kayıt: Anıl Eraslan
Stüdyo: TA Musikatelier, Haziran 2022, Berlin
Mix: Mathieu Pelletier, Strasbourg
Mastering: İhsan Apça, Ada Stüdyo, Haziran 2022, İstanbul
Ada Klasik Müzik Direktörü: Mehmet Gökhan Bağcı
Kapak Resmi: İbrahim Coşkun, Kırmızının Kenarında Dialog, 123x123 cm Yağlı boya, 2022
İç Kapak Fotoğraf: Dilara Aktürk
Grafik Tasarım: Dursun Şahin
“Her fırsatta ilham, derinlik, kalite ve mizah dolu spontane kompozisyonlar yaratma yeteneği olan etkiliyici ikili... Miraslarının besleyici topraklarındaki birbirine bağlanmış kökleri, zengin çeşitlilikte egzotik bitki örtüsüyle rüya gibi bir bahçe yaratıyor. Açılış parçasından başlayarak dinleyiciyi hüzünlü bir keşfe, heyecan verici bir devam vaat eden simbiyotik bir sonla, derin düşüncelere dalmış bir diyaloğa davet ediyor. Verilen söz tutuluyor ve her zaman tutumlu bir yaklaşımla çeşitli fikirlerin ortaya çıktığını, farklı şekillere büründüğünü, bize sorular sorduğunu, sırlarını anlattığını deneyimliyoruz.”
- Antonis Anissegos