20.06.2025
Sanatseverlerin kalbinde çok ayrı bir yeri olan Burak Özdemir ve Musica Sequenza, J.S.Bach’la ilgili yeni bir yapımla karşımızda! Interminata adlı yeni projelerini gelin Burak Özdemir’in cümlelerinden okuyalım.
Bach ile oldukça derin bir geçmişimiz var. Daha önce Silent Cantata, Atlas Passion, Opium Sampling Baroque gibi projeler gerçekleştirdik. Şimdi ise Musica Sequenza olarak Bach’la ilgili yeni bir yapım ortaya koymak istedik, bu kez J.S.Bach ile Akdeniz ülkeleri arasındaki ilişkiyi merkeze alan bir projeyle… Bu sefer odak noktam halk müziği oldu. Çünkü bu proje insanlarla, halkla ilgili. Ben de bir Akdeniz ülkesinden geliyorum. Bu bölge çok fazla gerilim barındırıyor. Şiddet olayları, kötü siyasi kararlar... Bunlar benim kontrolüm dışında, aktif olarak değiştirebileceğim şeyler değil. Ama kırık bir kalple, en azından umut taşıyan, barışı hatırlatan bir proje yaratabilirim diye düşündüm. Bu düşünceyle yola çıktık ve Portekiz’den başlayıp Avrupa’yı geçerek Ortadoğu’ya uzanan, Kuzey Afrika’dan dönen bir rota çizdik. Yol üzerindeki halk ezgilerini J.S.Bach’ın müziğiyle harmanladık.
Peki neden Bach? Çünkü onun müziğiyle çok küçük yaşta tanıştım. Büyükannem ve büyükbabam plak çalarlarında onun eserlerini dinlerdi. Biz de birlikte kahvaltı yaparken bu müzikler arka planda çalardı. Bach’ın derinliği ve sahip olduğu eşsiz nitelikler beni her zaman çok etkiledi – ve bu yalnızca bana özgü değil. Bugün Bach hâlâ sadece bir Alman besteci olarak değil, evrensel bir besteci olarak anılıyor. O, tüm dünyaya ait bir sanatçı. Almanya’nın çok ötesinde, Akdeniz ülkelerinde de kalplere dokunuyor. Bu yüzden bu projede Bach, âdeta benim ortağım oldu, bu ülkeleri ve kültürlerini birbirine bağlamama yardım etti.
Interminata, kültürlerarası bir proje. Akdeniz ülkeleri üzerine bir eser yaratıyorsanız, perküsyonları es geçemezsiniz. Çünkü Akdeniz müziği oldukça ritmik, hareketli ve yaşamı kutlayan bir doğaya sahip. Bu coğrafyanın vurmalı çalgılarında öyle özgün bir renk ve tını zenginliği var ki, J.S.Bach’ın müziğiyle kurdukları diyalog beni fazlasıyla heyecanlandırdı. Bach’ın müziği benim için hep çok spiritüel olmuştur ve bu projede de bize rehberlik eden ruhsal bir figürdü. Enstrümantasyonda da oldukça özgün bir birleşim kurduk: barok fagotum, bağırsak telli dönem yaylıları, barok gitar ve darbuka, zil, def gibi zengin perküsyonlar. Bu çeşitlilik, Bach temelli bir projede alışılmışın dışında, heterojen ve sürprizlerle dolu bir ses dünyası yarattı. Seyircilerimiz için de beklenmedik bir deneyim olduğuna inanıyorum.
Benim için Interminata, içinde bir parça vahşilik ve hamlık barındırıyor. Bu proje insan doğasına dair. Zamanı aşan bir tarafı var çünkü hayat sınırlarla bitmez. Hayat, sınırları tanımaz; birlikte düşünür, ortak değerler üretir ve yüzyılları, ülkeleri, halkları birbiriyle konuşturur. Bu nedenle Interminata, bana göre hayatın özüne dair bir şeyler taşıyor, belki bildiğimiz ama anlamını tam kavrayamadığımız bir gerçekliği hatırlatıyor. Ve bu projede hissediyorum ki, en uzak kişi bile bir kardeş gibi hissettirebilir size; yeter ki Interminata’nın çatısı altında bir araya gelelim.
www.musicasequenza.com