HABER

Cihat Aşkın'a Altın Madalya

16.09.2011


Paylaş:


ABD'nin en itibarlı kuruluşlarından, sanatsal faaliyetlere ve sanatçılara destek vermesiyle bilinen Kennedy Center, 2-6 Haziran 2009 İstanbul'da toplanarak, 2005'ten bu yana her yıl verdiği 'Altın Madalya' ödülüne bu yıl ilk kez Türkiye'den üç ismi layık buldu. Ödüllerden biri, Türkiye'de klasik müziğin gelişmesi, Türk Müziği'nin uluslararası boyutlarda sergilenmesi ve Anadolu'da çocuk ve müzik eğitiminin gelişmesine sağladığı katkılardan dolayı Cihat Aşkın'a verildi.  

6 Haziran akşamı Ortaköy'deki Esma Sultan Yalısı'nda gerçekleştirilen konser ve ödül törenine Türk ve Amerikalı ünlü isimler katıldı. Coca Cola'nın CEO'su Muhtar Kent ve çok sayıda tanınmış gazetecinin de yer aldığı törende, Cihat Aşkın'ın yanı sıra piyanist Cana Gürmen ve işadamı Ahmet Kocabıyık da ödüle layık görüldü. Kennedy Center ödülleri önceki yıllarda Valery Gergiev, Michael Caine, Jeremy Irons, Itzhak Perlman, Yehudi Menuhin, Olivia de Havilland'a verilmişti.   

"Benim ülkem gençtir ama sanat geleneği eskidir"  

Cihat Aşkın, törende yaptığı konuşmada, Kennedy Center Başkanı Michael Kaiser'e teşekkür etti ve böylesine saygın bir ödüle layık görülmekten dolayı onur duyduğunu söyledi. Aşkın yaptığı konuşmada duygularını şöyle ifade etti: 'Benim ülkem, genç bir ülkedir, ama sanat geleneği de bir o kadar eskidir. Ben kendi hesabıma, daha müzik öğrencisi olduğum ilk günlerden bu yana, bu geleneği tanımaya çalıştım. Ve bu macera sırasında, Türk kültürünün kökenlerinin ne kadar çeşitli, renkli ve çok-sesli olduğunu keşfettim. ‘Çok-sesli' nitelemesi,  kulağa tuhaf gelebilir, zira klâsik Türk müziği, tek-seslidir. Ama ben burada müzikten bahsetmiyorum, kültürden bahsediyorum. Tek-seslilik de aslında kültürdeki bu çeşitliliğin bir parçası değil midir? 1923'te Cumhuriyet'in kurulmasından sonra çok-sesli müzik, çağdaşlaşma hamlesinin ayrılmaz bir parçası olarak, Atatürk'ün tuttuğu ışıkla devlet konservatuvarında öğretilmeye başlandı. Bugüne gelindiğinde artık Türkiye'nin, dünya ölçeğinde müzisyenleri, orkestra şefleri, büyük orkestraları vardır. Ben kendim de hem Türk kültür geleneğinin, hem de çağdaşlaşmanın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Sözlerimi John F. Kennedy'den bir alıntı ile bitirmek istiyorum. ‘Eminim ki, gün gelip şehirlerimizin üzerinden yüzyılların tozu geçtiğinde, bizler savaş alanlarındaki ya da siyasetteki zaferlerimizle ve yenilgilerimizle değil, insan ruhuna yaptığımız katkılarla anımsanacağız.' Bir müzisyen olarak insan ruhuna katkıda bulunabilmişsem eğer, ne mutlu bana.'  

Törende daha sonra Aşkın Ensemble "İstanbulin" adlı albümden eserler seslendirdi. Cihat Aşkın'ın yönettiği gruba piyanist Cana Gürmen de katıldı. Aşkın Ensemble, günümüzün kaliteli müzik ihtiyacına cevap verebilmek, oda müziği projeleri oluşturmak, genç müzisyenlerin gelişimlerini desteklemek amacıyla Cihat Aşkın tarafından 2007 yılının Mart ayında kuruldu.  

Kennedy Center for the Performing Arts (Kennedy Sahne Sanatları Merkezi) 1971 yılında açıldı. Kennedy Center Uluslararası Sanat Komitesi ise, Kennedy Center'in uluslararası çalışmalarını ve uluslararası sanat ilişkilerini desteklemek amacıyla 2001 yılında kuruldu. Bugün, çeşitli ülkelerde farklı kültür ve sanatları tanıtan büyük ölçekli organizasyon ve festivaller düzenleyen merkez, 60'ı aşkın ülkede 11 milyondan fazla öğrencinin sanat eğitimini destekliyor ve her yıl 200'ün üzerinde performansa sponsorluk yapıyor. ABD için ulusal bir kültür sanat merkezi yaratma projesi olan kuruluş, John F. Kennedy tarafından sahiplenilmiş ve Başkan Kennedy'nin 1963 yılında bir suikaste kurban gitmesinden sonra, Kennedy'nin yaşayan en büyük mirası olarak değerlendirilmişti.  

Kaynak: Andante


Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20