12.10.2011
1 Temmuz 1949 yılında Devlet Tiyatrosu Opera Bölümü'ne giren Mesude Çağlayan, uzun yıllar pek çok eserde başrol üstlenmiştir. Türk operasının ilk sopranolarından olan sanatçı, 1941'de Ankara Halkevi'nde gerçekleştirilen temsilde ilk Türk 'Madama Butterfly' olarak sahneye çıkmıştır. Bu rolle ses, oyun, anlayış ve hassasiyet olarak bütün opera temsillerinin en muvaffakıyetli siması olarak parlamıştır. 9 Haziran 1981'de emekliye ayrılan sanatçı, 2009 yılında Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatrolarının 60. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla uzun yıllar sanata hizmet veren sanatçılar için hazırlanan altın madalya ile onurlandırılmıştır. Hayatının son yıllarında, Yaşamevi'nde kalan Mesude Çağlayan, 31 Temmuz 2011 Pazar günü, 95 yaşında hayata veda eder.
Puccini'nin üstün ilham ve kompozisyon kabiliyetini gösterdiği gerçekleşecek olan 'Tosca' operası; İtalyan, Vincenzo Grisostomi Travaglini'nin rejisiyle sahnelenecek. Orkestra ve koro şefliğini Alessandro Cedrone'nin üstlendiği operada dekor Nihat Kahraman'a, kostümler Nursun Ünlü'ye ve ışık ise Stefano Pirandello ve Fuat Gök'e ait.
Eserde başrollerde göreceğimiz isimler şöyle: Floria Tosca rolünde Nilgün Akkerman / Seda Aracı / Reyhan Görbil / Feryal Türkoğlu; Mario Cavaradossi rolünde Aykut Çınar / İhsan Ekber; Il Barone Scarpia rolünde Eralp Kıyıcı / Tamer Levent; Cesare Angelotti rolünde Özgür Savaş Gençtürk / Cem Beran Sertkaya; Il Sagrestano rolünde Can Kocaay / Berkant Coşkun; Spoletta rolünde Cem Akyüz / K.Okan Başel; Sciarrone rolünde Levent Akev / Berkant Coşkun; Un Carceriere rolünde Emre Uluocak / Sabri Doğan Çapanoğlu.
3 perdeden oluşan 'Tosca' operası, politik bir suçlu olan ve hapisten kaçarak aile şapelinde barınacağı bir yer ararken şarkıcı Floria Tosca'nın aşkı olan ressam arkadaşı Mario Cavaradossi ile karşılaşan Cesare Angelotti'nin hikayesini anlatır. Polis müdürü baron Scarpia, kaçağın izini sürmektedir ve öteden beri aşık olduğu Tosca'nın aklını çelerek sevgilisine ihanet etmesini sağlamaya çalışır. Polisin soruşturmasında Cavaradossi, Angelotti'nin sığındığı yeri bildiğini inkar eder, ancak Tosca işkence gören aşığının çığlıklarını duyar ve kaçağın gizlendiği yeri bildirir. Bu sırada Scarpia Tosca'yı tehdit eder: bir gecelik aşk karşılığında Caravadossi'nin hayatı. Angelotti'nin intihar haberi ve Cavaradossi'nin kurşuna dizilmesine ramak kalması üzerine Tosca baronun tehdidine boyun eder ve ardından da onu öldürür. Cavaradossi hapiste kurşuna dizileceği günü beklemektedir. Tosca kısa bir süre sonra sevgilisini idamın gerçek olmayacağı şeklinde bilgilendirir. Ancak Scarpia'nın hazırladığı yazı bir kandırmacadır. İdam şafak vakti gerçekleşir. Umutsuzluğa düşen ve Scarpia'nın katili olarak aranan Tosca kalenin duvarından kendini aşağı atar.