HABER

Devlet Opera ve Balesi'nden dev turne atağı

13.12.2011


Paylaş:


Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürlüğü, geçmiş yıllardan bu yana düzenlediği Anadolu turnelerine 2012 yılında bir yenisini daha eklemeye hazırlanıyor. Yeni turne projesi kapsamında yurdumuzun yedi bölgesinde belirlenen pilot illerde geçmiş yıllara nazaran çok daha düzenli opera ve bale etkinlikleri organize edilmesi planlanıyor. DOB Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen, konu ile ilgili gazetemize yaptığı açıklamada; Anadolu'da opera ve bale sahnelemeleri konusunda büyük bir istek ve ihtiyaç gözlemlediklerini ve böylece Anadolu turnelerine gittikçe artan bir önemle yaklaştıklarını belirtti. 

DOB Genel Müdürlüğü 2012 yılı içinde başlatılacak turne projesi ile geçmiş yıllardan farklı bir yol izleyerek; altı müdürlüğe pilot iller vererek, bu illerde çok daha düzenli opera ve bale etkinlikleri organize edecek. Bu iller belirlenirken, söz konusu opera müdürlüğünün pilot olarak seçilen ile olan coğrafi yakınlığı ve karayoluyla ulaşım olanaklarının yanı sıra, opera ve bale alanında gelecekte yatırım yapılması planlanan ve bu konuda daha önce beklentilerini ifade etmiş iller olmasına dikkat edildi. Turne projesi kapsamında Ankara için Sivas, İstanbul için Bursa, İzmir için Denizli, Mersin için Adana ve Gaziantep, Antalya için Konya, Samsun için Trabzon pilot iller olarak belirlendi.  Gökmen; opera ve balenin gerçekten önemli bir kültürel altyapıyı sağlayabilmiş olan toplumlarda beğeni toplayabildiğini ve daha iyi anlaşılabildiğini; bu sanat dallarının anlatımlarının diğer sanat dallarına göre çok daha soyut ve çok daha karmaşık olduğunu; dolayısıyla bunların algılanabilmesi için, toplumların diğer sanat dallarında önemli ölçüde beğeni düzeylerini yükseltmiş ve eğitilmiş olmaları gerektiğini belirterek, bu bakımlardan ülkemizde gelişmiş olduğunu düşündükleri illerin turne kapsamına alındığını açıkladı. 

Pilot illere bu konuda öncelik tanıyarak opera ve bale alanında bu illerin zenginleştirilmeye çalışılacağını fakat bu iller dışında kalan diğer çevre illere de turneler düzenlenmeye devam edileceğini belirten Gökmen, turne gerçekleştirmek için öncelikle o ilde yeterli mekânsal altyapının bulunması gerektiğine dikkati çekti. Gökmen, bu anlamda Bursa ve Denizli'nin ülkemizin en güzel iki sahnesine sahip olduğunu, bunların dışında kalan illerimizde de orkestra çukuru olan büyük opera sahneleri kazanılabilirse bu turnelerin çok daha etkili bir şekilde gerçekleştirilebileceğini, şimdilik bu tür olanaklardan yoksun olan yerlere orkestrasız ya da küçük bir orkestra ile sahnelenebilecek olan etkinlikleri götürülerek yalnız opera ve bale değil, müzikal ve dans anlamında da farklı sanatsal oluşumlara imza atmaya çalışılacağını kaydetti. Turneye çıkacak olan eserleri belirlerken üç önemli noktaya dikkat ettiklerini belirten Gökmen, bu husustaki kriterlerini şöyle açıkladı: 'Birinci kriterimiz, o eserin o yörede ve o sosyal çevrede yankı bulabilmesi, anlaşılabilmesi ve topluma bir şeyler katabilmesidir. İkincisi, sanatçılarımızın o sahnede o eser için buluşmasının farklı bir sanatsal açılım niteliğine sahip olmasıdır. Üçüncüsü ise daha kolay sergilenebilir olması, daha az masraflı olması ve o sahnede teknik yönden daha gerçekleştirilebilir olmasıdır. Bunların dışında eserin Türk eseri olması veya dünyada ilk defa seslendirilecek olması gibi sebeplerle de seçimler yapılabiliyor. Fakat demin saydığım üç önemli sebebi göz ardı etmek neredeyse olanaksızdır.' 

Bu tür kültür ve sanat hareketlerinin meyvelerinin kısa zamanda alınamayacağını, bugün atılan adımların meyvelerini gelecek nesillerin toplayacağını belirten Gökmen, bugünkü kazanımlarımızın 1950'li yıllarda atılmış olan ilk adımların sonuçları olduğunu belirtti. Toplumların kültür ve sanat eserlerine görece mesafeli yaklaşmalarının ve tasarrufa yönelindiğinde öncelikle kültür ve sanattan fedakârlık edilmesinin sebebini kültür ve sanatın gündelik hayata yansımasının çok daha geç oluşuna bağlamak gerektiğini söyleyen Gökmen, kültür ve sanat hareketlerini, ilk meyvesini 5-10 sene sonra veren zeytin ağacına benzettiğini belirterek şöyle devam etti: 'Acıkmaya başladığınızda karnınızın hemen doyurulması gerekebilir ama kültürel açlığınızı hissetmeniz için çok daha farklı bir boyutta eğitilmiş olmanız gereklidir. O bakımdan, insanların bu eksikliğin farkına varabilmesi için biraz zamana ve topyekûn bilinçlenmeye ihtiyaçları vardır. Geçmiş yıllarda gerçekleştirdiğimiz turne projelerinden meyve almaya başladığımız söylenemez. Bizim attığımız tohumların meyveleri herhalde 20-30 sene sonra toplanacaktır.' 

"Sahnesi olmayan şehre küçük eser" uygulaması geliyor 

Gökmen, hayata geçirmeye başladıkları başka bir projeden daha şöyle bahsetti: 'Bunun dışında bir projemiz daha var. Özellikle mekân bakımından opera ve bale eserlerinin sahnelenmesine olanak vermeyen kentlerimize ulaşabilmek açısından, rejisörlerimize, yazarlarımıza ve müzik adamlarımıza daha küçük çapta ve çok küçük gruplu; müziği, operayı ve baleyi anlatıcı ve bu sanat dalları ile daha kolay temas kurulmasını sağlayacak küçük eserler ısmarladık ve bu eserleri yavaş yavaş sergilemeye başladık. Bunlardan biri de, birkaç defa Ankara'da da sahnelenen 'Şarkılarla Yaşamak' isimli eser.'

YORUMLAR


Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20