09.06.2012
40. İstanbul Müzik Festivali kapsamında 8 Haziran gecesi Süreyya Operası'nda Müziğin Kadın Kahramanları temalı konserde şef Hakan Şensoy yönetimindeki İstanbul Oda Orkestrası ve solist sanatçıların (Cihat Aşkın – keman, Cana Gürmen –piyano, Şehvar Beşiroğlu – çeng ve kanun, Neva Özgen – kemençe, Sühendan Çetin – ney, Elif Tuğçe Korkmaz – tambur, Pervin Çakar – soprano, Yaprak Sayar – soprano) sahneye çıktığı konser dakikalarca ayakta alkışlandı.
İki saat süren konser, haremde kalfalık derecesine kadar yükselmiş olan Dihayat Kalfa'nın Evcara Saz Semaisi ile başladı, İngiliz besteci ve kadın hakları savunucusu, 1922 yılında kraliyet tarafından kendisine Dame ünvanı verilen Dame Ethel Smyth'in Yaylı Beşli, Mi Major Op.1 eserinde yaylılar müthiş bir performans sergilediler. Sultan V. Murat'ın kızı Fehime Sultan'ın Milli Mücadele döneminde bestelediği düşünülen Milli Birlik Marşı, Emre Aracı'nın düzenlemesi ile yeniden hayat buldu.
Tüm eserler hakkında Cihat Aşkın'ın seyirciye sunduğu değerli bilgiler ile devam eden konser, Felix Mendelssohn'un kız kardeşi Fanny Meldessohn'un Schwanenlied'inde soprano Pervin Çakar Süreyya Operası sahnesinde tüm ışıltısıyla harikalar yarattı. 600 kadar eser veren ancak ölümünden sonra tüm eserlerinin yakılmasını vasiyet eden bestecimiz Neveser Kökdeş'in Canandan Uzak Kaldı Gönül adlı eserinde sahne alan Yaprak Sayar nefis performansı ile tüm salonu 1900'lü yılların başına götürdü. Amerikalı besteci ve piyanist Amy Beach'in Romance isimli eseri, kemancımız Cihat Aşkın ve piyanist Cana Gürmen ile adeta bir ziyafete dönüştü. Anonim halk türküsü Sarı Gelin'de tekrar sahne alan soprano Pervin Çakar eseri bitirdiğinde salonda gözyaşlarını silenler çoğunluktaydı.
Clara Schumann'ın yakın dostu Joseph Joachim için bestelediği Keman ve Piyano İçin Üç Romans isimli eseri Cihat Aşkın ve Cana Gürmen tarafından seslendirildi. Küçük yaşlarından itibaren Tamburi Cemal Bey'den tambur dersleri alan ve Darülhan'da tambur dersleri veren ancak hayatının son dönemini kimsesizlik ve sıkıntı içerisinde geçiren Faize Ergin'in Gönül ne için ateşlere yansın isimli eseri ile soprano Yaprak Sayar büyük alkış topladı. Geleneksel ve modern tarzda besteler yazan, 2001 yılında kaybettiği arkadaşı Özlem Alıcı'ya ithaf ettiği eseri ile bestecimiz Ayşegül Kostak Toksoy Özlem adlı eseriyle seyirciden tam not aldı.
Geceye damgasını vuran, Süreyya Operası salonunu adeta sarsan eser ise konserin kapanışında seslendirilen Kevser Hanım'ın Nihavent Longa'sı oldu. Cihat Aşkın'ın 1997 yılındaki yorumundan sonra dünya radyolarında çalınmaya başlanan bu kıymetli eserde, Cihat Aşkın kemanın aslında konuşabilen bir enstrüman olduğunu tüm kalbiyle bir kez daha gösterdi.
Şef Hakan Şensoy yönetimindeki İstanbul Oda Orkestrası'nın bu konseri eğer kayda alınarak basılmış olsa, satış rekorları kırarak platin plak almaya hak kazanabilirdi.