16.08.2012
Bas-bariton Kerem Sezen (d.1978) dünyaca ünlü Viyana Çocuk Korosu'nun şefliğini yapıyor. Viyana Çocuk Korosu'nun içindeki dört ayrı korodan biri olan Haydn Korosu'nu yöneten Sezen, yaşları 10-14 arasında değişen ve günümüzde uluslararası bir profil çizen korosuyla ABD'den Uzakdoğu'ya uzanan geniş bir coğrafyada turnelere çıkmasının yanısıra korosunu, Salzburg Festivali ve Viyana Yeni Yıl Konseri gibi prestijli klasik müzik etkinlikleri için hazırlıyor. Avusturya vatandaşı olan Sezen ile Dresden Müzik Festivali kapsamında Frauenkirche'de Haydn Korosu'nu yönettiği konserin ardından görüştük.
Müziğe nasıl başladınız?
Annem soprano Umay Yalçın Sezen ve babam bas Rasim Sezen İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde çalışıyorlardı. AKM'de çıkan yangının ardından, o tarihte İDOB'un şefliğini yapan Gustav Kuhn'u takip ederek, 2 yaşında olan beni ve ağabeylerim Tolga ve Ozan Sezen'i de yanlarına alıp Viyana'ya taşınmışlar. 5 yaşındayken Mozart'ın Sihirli Flüt operasının bir video kaydında izlediğim çocukların performansından çok etkilenip anneme müzikle uğraşmak istediğimi söylemişim. Viyana yakınlarındaki Schwechat Müzik Okulu'nda önce piyano ile başladığım müzik eğitimine daha sonra flüt ile devam ettim. 17 yaşında Dünya Gençlik Korosu'na (World Youth Choir) seçildim ve orada edindiğim tecrübeler beni çok etkiledi. Yine aynı yaşta üniversiteye kabul edildim ve derken flüt hocalığı yapmaya başladım. O tarihte hâlâ şarkı söylemiyordum.
Askerlik görevimi Avusturya'da yaptıktan sonra korolarda şarkı söylemeye başladım. Derken, Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi'nin şan bölümü sınavına girip kazandım. Bir yandan, çeşitli müzik okullarında flüt ve piyano dersleri verirken bir yandan da şan bölümündeki eğitimimi sürdürdüm. Viyana Devlet Operası Korosu veya Schönberg Korosu gibi önde gelen korolarda bas-bariton olarak söyledim; çeşitli opera ve oratoryolarda rol aldığım, 3 yıl süren bir solo kariyerim oldu bu arada.
Günlerden bir gün, Graz'da rol aldığım bir müzikalin ardından trenle evime dönerken telefonum çaldı. Arayan, Viyana Çocuk Korosu'ndan Gerald Wirth'ti. Bir koro şefi aradıklarını ve benim de bu işi yaptığımı duydukları için ilgilenirsem görüşmek istediklerini söyledi. O dönemde sürekli sahneye çıkıyor, şarkı söylüyor, eğitimcilik yapıyor, küçük koroları yönetiyordum. Böylece pek çok insan beni tanıyor ve bu alanda neler yapabileceğimi biliyordu. Viyana Çocuk Korosu'ndan gelen teklifi kabul ettiğimde, 5 yaşındayken kurduğum hayallerin üzerinden tam 20 yıl geçmişti! Hem müzikle uğraşıp hem de bu arada dünyayı dolaşmak ve değişik kültürleri tanımak hayalim gerçekleşmek üzereydi…
Viyana Çocuk Korosu'ndaki görevinize başladığınızda orada nasıl bir ortamla karşılaştınız?
Dünyanın en ünlü erkek çocuk korolarından birine şef olarak seçilmiştim ve elbette başlangıçta her şefin yaşayabileceği türden sorunlarla karşılaştım. Koro, son derece yetenekli ve müzik yapmaktan son derece mutlu olan çocuklardan oluşuyordu. Ama Haydn Korosu'nun yönetimini devraldığım sırada koro içinde birtakım sorunlar vardı. Dedikodular, tartışmalar oluyordu; koroya yeni katılan çok sayıda çocuk vardı ve aralarında tam bir uyum kurulabilmiş değildi. Benden önceki şefin ayrılmasını gerektiren birtakım sıkıntılar yaşanmıştı. Yönetimi üstlendikten sonra sistemi tam anlamıyla oturtabilmem tam bir yılımı aldı. Koro 10-14 yaş arası çocuklardan oluşuyor ve özellikle önceki şefleriyle 3 yıl boyunca çalışmış olan 14 yaşındaki 6 çocuğun benim bütünüyle farklı tarzımı benimsemeleri uzun zaman aldı. Onlara hak vermiyor değildim. Düşünün ki, Pazartesiden Cumartesiye kadar her gün birlikte prova yaptıkları; her Pazar sabahı, Viyana'daki kraliyet şapelinde, ,yönetiminde missa söyledikleri; her yıl toplamda 250-270 günü birlikte geçirdikleri şeflerinden kopup da yeni bir şefle çalışmaya başlamak, onlar için de kolay bir süreç sayılmazdı.
Serhan Bali
Bu söyleşinin tamamını Andante dergisinin Eylül 2012 tarihli 72. sayısında okuyabilirsiniz.