24.03.2013
Ülkemizin son dönemlerdeki önemli oda müziği topluluklarından Arkas Trio, repertuvarına yeni aldığı yapıtlarla Ankara Festivali'nin konuğu oluyor.
Ülkemizde oda müziği denince akla ilk gelen topluluklardan biri olan Arkas Trio'nun nasıl bir araya geldiğini anlatır mısınız?
Üç solist sanatçının bir araya gelmesi ve bu sayede Türkiye'yi dünya çapında temsil edebilecek bir oda müziği topluluğu oluşturulması sevgili dostum Tuncay Yılmaz'ın tasarladığı bir fikirdi. Bu fikrini paylaştığı değerli Lucien Arkas'ın da projeyi heyecanla sahiplenmesi neticesinde Haziran 2011'de Arkas Trio kuruldu. İlk konserlerimiz yaz mevsimindeki çalışma dönemimizi takiben Eylül-Ekim 2011'de İstanbul Sent Antuan Kilisesi'nde ve İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleşti.
Oda müziği, kariyerinizde nasıl bir önem taşıyor?
Oda müziği, esasen çok uzun zamandır kalıcı bir beraberlik ortaya koyarak çalışmak istediğim bir alandı. Ancak takdir edersiniz ki sadece bir konser için bir araya gelmek ile sürekli bir beraberlik arasında ciddi farklar var; bu bağlamda müzikal düşünce uyumu kadar kişisel uyum da son derece önemli. Sevgili Tuncay ile dostluğum öğrencilik zamanlarımıza dayanmakta, sevgili Gustav Rivinius da Tuncay ile birçok projede aynı sahneyi paylaşmış çok değerli bir müzisyen. İlk provalarımız esnasında aramızda oluşan müzikal ve kişisel uyum gerçekten heyecan ve mutluluk vericiydi. Elbette iki yıla varan bir süre içerisinde de birbirimizi çok daha iyi tanıyıp/anlayıp tam anlamıyla kenetlenmeyi başardık.
Biz piyanistler için oda müziği, o kendi başına kalmışlığı, o 'bozkırkurtluğu'nu kırmanın yegane yolu açıkçası; tabii ki Tuncay ve Gustav gibi değerli sanatçılarla bir arada olmak da çok büyük bir keyif. Gerçekten zengin ve derin bir repertuvar ile bu denli profesyonel bir biçimde yoğunlaşmak, kariyerimde giderek daha da önem kazanan özel bir yere sahip.
Ankara Müzik Festivali için oluşturduğunuz program hakkında okuyucularımızı bilgilendirebilir misiniz?
Ankara Müzik Festivali'nde seslendireceğimiz programda, repertuvarımıza yeni aldığımız iki eseri Türkiye'de ilk kez dinleyicilerle paylaşacağız: Schubert, D. 897 Notturno ve Saint-Saëns, Op. 92, 2. Piyanolu Trio. Schubert Notturno, trio repertuvarının mütevazı ölçekteki en özel eserlerinden bir tanesi; Saint-Saëns'ın 2. Piyanolu Trio'su ise esasen çok sık icra edilmemekle beraber hayli ilginç bir yapıya ve çekici bir müzikaliteye sahip. Konserin ikinci yarısında da repertuvarın en görkemli yapıtlarından, Brahms'ın Op. 8, 1. Piyanolu Trio'su yer alıyor.
Ahu Ünalp
22 Nisan Pazartesi
20.30, Resim ve Heykel Müzesi
Arkas Trio
Emre Elivar, piyano
Gustav Riviunus, viyolonsel
Tuncay Yılmaz, keman
Franz Schubert: Notturno, D. 897
Camille Saint-Saëns: Trio No: 2, Mi minor, Op. 92
Johannes Brahms: Trio No: 1, Si majör, Op. 8