HABER

Ankara Operası'ndan görkemli açılış...

30.09.2013


Paylaş:

'Gala Konser' tanımlamasıyla vurgulanan operatik karışımın kendine özgü bir yapısı vardır. Uvertür, arya, düet, koro gibi  biçimlerden seçkiyi dengeli ve uyumlu yaparsanız, solistlerinizi de iyi seçerseniz, aksilikler çıkmazsa başarıyı yüzde 50 cebinize koymuş olarak başlarsınız konsere... Yok, karışımı 'türlü-çeşitli' anlayışla, değişik çevrelere de çiçek atmak üzere yaparsanız, ortaya pek de leziz olmayan bir 'çorba' çıkar.


Ankara Devlet Operası'nın 2013-14 sezonunun açılışı için düzenlediği 'gala konser'de denge ve uyum çok iyi gözetilmiş, sahneye başarının yarısı cepte olarak çıkılmıştı. İtalyanlar, konseri bir konuk şef ve bir konuk klarinet solisti ile desteklemişti. İlk kez izlediğimiz Bulgar asıllı İtalyan şef Julian Kovaçev müziğin nabzını iyi tutan, tempoları ve solist-orkestra dengesinini iyi ayarlamaya çalışan sağlam bir şef olarak dikkatimizi çekti.   Verdi'den Nabucco uvertürüyle başlayan konserin ilk solisti, bestecinin Türkiye prömiyeri bu sezon yapılacak olan Hun İmparatoru Attila'nın İtalya seferinde yaşadıklarını konu alan Attila operasında başrolü oynayacak olan Tuncay Kurtoğlu'ydu. Kurtoğlu, sadece o etkileyici bas sesi, bağırmadan kullandığı ileri tekniğiyle değil, yeni bıyık biçimiyle bile role hazır olduğunu Mentre gonfiarsi l'anima ile gösterdi.

Mozart Sihirli Flüt operasından kolaratur sopranoların gözdesi Gece Kraliçesinin Aryası'nda, Ankara'nın yükselen değeri Görkem Ezgi Yıldırım'ı, Lubomira Aleksandrova'nın hazırladığı korodan Macbeth'den Patria opressa izledi. Aynı kuşağın tenoru Murat Karahan, Donizetti'nin Alayın Kızı operasından Ah! Mes Amis aryasında ses tertibatının da yardımıyla neredeyse çevre yönetmeliğinin yüksek desibel sınırlarını zorladı.

Lakme, L.Delibes'in operaevlerimizin nedense sergilemeye girişmediği operasıdır. Kolaratur soprano için Çan Aryası ile soprano-mezzo soprano Çiçek Düeti pek ünlüdür. Bu düeti soprano Feryal Türkoğlu ile kardeşi mezzo Ferda Yetişer, Congresium'un tıklım tıklım dolu 3000 kişilik salonunda lirizm esintileri dolaştırarak sundular. Ardından sıra bu yıl 200. doğum yılını kutladığımuz Verdi'nin Maskeli Balo operasından Alzati, la tuo figlio.. başlıklı bas aryasındaydı. Tamer Peker, aryayı ciddiyetle, mizansene başvurmadan yerli yerinde söyledi. J. Massanet'nin Werther'in den Pourquoi me revellier'i, Ankara'nın ses rengi ve volümüyle önde gelen tenoru Şenol Talınlı sunarken, desibel sınırının gene zorlandığını hissettik. Konserin ikinci yarısı Verdi'nin Il Travatore operasından ünlü Çingeneler Korosu'yla son bulurken 'örs-çekiç'te vurmalılar grubunun kadın üyesi Irmak Tokgöz büyük bir dikkatle görevini yerine getirdi. Bu koronun girişinde erkekler bütüncül olamadılar ama hemen toparladılar.

İkinci yarıya, başkemancı koltuğunda Tayfun Bozok'un oturduğu orkestradan G. Rossini'den Sevil Berberi uvertürüyle başlandı. Konuk klarinetçi Giampiero Sobrino da, opera bestecisi olarak tanınan Rossini'nin, geçtiğimiz yıl Türkiye'de ilk seslendirmesini CSO ile Orçun Civelek'in yaptığı, klarinet ve orkestra için giriş ile temanın çeşitlemelerinden oluşan Introduzione -Tema e Variazioni'yi sundu. Sırada Carmen uvertürü ve mezzo Ferda Yetişer'den ünlü Habanera vardı. Yetişer olgun bir mezzo olarak, sesi ve sahnesiyle beğeni kazandı.  

Verdi operalarının koroları içinde en anlamlı ve ünlüsü Esirler Korosu'dur. Binlerce kişinin bestecinin cenazesinde arkasından söylediği özgürlük şarkısını, Ankara Opera Korosu'nun titiz seslendirmesinden tüm salon âdeta nefeslerini tutarak dinledi. Son solistler, deneyimli sopranolar Esin Talınlı ile Feryal Türkoğlu'ydu. Talınlı, Puccini Madam Butterfly'dan Un bel di vedremo'da, ses ve mim olarak ustalığını konuşturdu. Türkoğlu da Bellini'den Norma operasının âdeta simgesi olan Casta Diva ile konseri finale, yâni Verdi Aida'dan koronun Zafer Marşı'na bağladı. Elbette bunca alkış karşısında seyirciyi ödüllendirmek gerekecekti. Karahan-Türkoğlu ve Talınlı çiftleri Verdi La Traviata'dan Brindisi ile noktayı koydular. Konserin genelinde Aytuğ Oral flüt, Taner Demir obua sololarda elde ettikleri temiz ve parlak tınıyla dikkati çektiler.

Şimdi konserin öncesine dönelim. Opera, bale ve evrensel sanat müziğine göstermelik olarak değil, yürekten ilgi duyan eski kültür bakanı Ertuğrul Günay, Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, Türksoy Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, ön sırada dikkati çeken isimler arasındaydı. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen'in opera-balenin yeni sezonuna atıfta bulunarak yaptığı konuşmada, son günlerin yitikleri Tuncel Kurtiz, Hüsamettin Ünder ve Turgut Özakman'ın isimlerini andığında, tüm salon onları alkışla selamladı. Açılış konseri Ankara Operası için yeni sezona umutlu bir başlangıç oldu. Geçen yıldan devam edenlere bu sezon, Attila ve Carmen operalarıyla, Drakula ve Coppelia baleleri ekleniyor. Çark dönmeye devam ediyor.

Şefik Kahramankaptan


Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20