HABER

Ankara'da görkemli bir 'Yarasa' uçuşuyor...

29.12.2013


Paylaş:

Operetler, izleyiciyi operaya hazırlayan, daha hafif, tiyatro yanının hayli ağırlıkta olabildiği türde sahne yapıtlarıdır. Bir dönem Viyana'da çok moda olmuş ve oradan tüm dünyaya yayılmıştır. Günümüzde hâla operet denilince akla Viyana gelir. Valsler Kralı Johann Strauss'un 'Yarasa' operetini ilk kez 60'lı yıllarda İstanbul Şehir Operası'nda, Tepebaşı'nda şimdi varolmayan binada izlemiştim. Başrollerde Azra Gün, Aydın Gün ve yakınlarda yitirdiğimiz Mete Uğur vardı. Hâtta Mete Uğur'un çok genç bir bariton olarak ilk çıkışını bu operetle yaptığını anımsıyorum. Sonraki yıllarda değişik sahnelemelere tanıklık ettim. Yanılmıyorsam Ankara'da son olarak yaklaşık 12 yıl önce Mehmet Ergüven rejisiyle siyah-beyaz bir Yarasa izlemiştik.


Eserin Yarasa adını taşıması, iki iyi arkadaştan birinin, doktor olan diğerini çalıştığı hastanenin bahçesine yarasa kostumüyle terk etmesi, doktorin da daha sonra müthiş bir intikam planı kurgulamasından gelir. Ankara Devlet Operası, her sezon en az bir müzikal ya da operet sahneleme kararı aldı ve 2013-14 sezonu için seçimini Yarasa'dan yana yaptı. Murat Atak'ın, Mehmet Yılmaz'ın yardımcılığında yaptığı rejiyle sahnelenen Yarasa opereti ilk kez bu denli 'rahat anlaşılır' bir yorumla izleniyor. Metnin tiyatro bölümlerinin Murat Atak ve dramaturg Eren Aysan tarafından yeniden elden geçirilmesi, bence Yarasa için ileriki yıllar için de kalıcı bir Türkçe metin kazandırmış. Bu arada Murat Atak'ın eserdeki polka için yazdığı sözler de, hem ortama, hem oyuna çok uygun.  

28 Aralık gecesi izlediğim prömiyer temsilinin başarısında, kastın gayet dengeli oluşturulmasının, Adnan Öngün'ün işlevsel ve gösterişli sahne tasarımının, Nursun Ünlü'nün dönemin görkemli Viyana iklimini yansıtan giysi tasarımları ve kumaş seçimlerinin, Tahsin Çetin'in yeterli ışık tasarımının payı var. Rengim Gökmen ilk iki temsilde başkemancı sandalyesinde Erkin Onay'ın oturduğu orkestrayı yönetti, sonraki  temsillerde şefliği Sunay Muratov üstlenecek.

Kasta gelince, gecenin yıldızları, intikamcı Dr. Falke'yi oynayan ve söyleyen bariton Arda Aktar ile gardiyanı oynayan Bülent Yıldıran'dı. Hizmetçi Adele'de Çiğdem Önol, fiziğinin avantajını da gayet iyi kullanarak kendini rolüne tam oturtmuştu. İntikam alınan beyde tenor Ayhan Uştuk, özel ses rengi ve rolüne uyumuyla, entrikanın çözümünde kilit rolü oynayan eşi rolünde Esin Talınlı sesi ve sahnesiyle, hapishane müdüründe bas Bülent Ateşoğlu geniş tiyatro yeteneğini her zamanki gibi iyi kullanmasıyla alkışları fazlasıyla hak ettiler. Eski aşık rolünde tenor Cenk Bıyık, sahnesiyle çok başarılıydı. Aslında bir lirik tenor tarafından söylenmesi gereken partileri bir spinto tenor olarak söyledi ama, rolünde tiyatro zaten daha öndeydi. Entrikanın gelişip tuzağın yerine oturduğu baloyu veren Kont rolünde mezzosoprano Ferda Yetişer de başarılı bir karakter çizdi.

Metnin ve rejinin akıcılığı içinde bu kadro yapıtı hem teatral, hem müzikal anlamda, orkestranın iyi eşliğiyle sürükleyiverdi. Üstelik prömiyere yönelik sürprizler de yaşandı.  Örneğin temsilde, Nilgün Bilsel demireller'in koreografilerini yaptığı bale sahnelerinde, 1952 Yarasa yapımında sahnede olan Tenasüp Ünal, bu kez izleyiciler arasındaydı. Arda Aktar durumu temsilin akışı içinde öyle doğal biçimde anons etti, ışık da bir anda tüm balecilerin Tenasüp Abla'sını oturduğu yerde buluverdi ki... Herkes birbirini alkışladı bu sürprizde...

Bir diğer hoş raslantı, balodaki eğlenceler faslında, sunulan ikili dansta Arda Aktar'ın  eşi Elif Aktar'ın rol almasıydı. Elif Aktar'ın, kontun çağrısı üzerine sahneye girerken, eşine hafif bir reverans yapması pek hoşuma gitti.  Tüm ekibi can-ı gönülden kutluyorum. Ama özel kutlamam, bu yapıtın mümkün olduğunca görkemli çıkması için, tüm olanakları kullanmaya çalışan Ankara Operası Müdürü Aykut Çınar ve anlaşılır, güldürü ögesi güçlü rejisi için Murat Atak'a…

Şefik Kahramankaptan // 29.12.2013 // Yansımalar


Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20