HABER

Ali Ufki'nin mirasının izinde Jakub Puchalski

13.10.2014


Paylaş:

Bize biraz Capella Cracoviensis'ten bahseder misiniz?

 

Capella Cracoviensis, antik müzik ve 17. yüzyıl Polonya müziği icra eden, usta müzisyenleri bünyesinde barındıran bir koro ve orkestradan oluşan Krakow'lu bir gruptur. Capella Cracoviensis, bunların dışında çeşitli projeleri de hayata geçirir; Händel ve Mozart operaları, Haydn senfonileri gibi Barok dönemden Romantik döneme uzanan çok geniş bir repertuvarı icra eden bir gruptan söz ediyorum. Eğer elinizde bu kadar iyi müzisyenlerden oluşan bir koro ve orkestra var ise, bu söylediklerimin hepsini hayat geçirmek mümkündür.

 

Ali Ufki'nin varlığından ilk olarak ne zaman ve nasıl haberdar oldunuz?

 

Birkaç yıl evvel radyoda, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 17. yüzyılda Wojciech Bobowski isimli bir Polonyalı müzisyenin kaçırılarak İstanbul'daki Topkapı Sarayı'na getirildiğine dair bir şeyler duyduğumu hatırlıyorum. Daha sonra Lehçe yazılmış biyografik ansiklopedilerden birinde, yüzyıllar önce yazılmış, kısa ama başlangıç için yeterince bilgi sağlayan bir biyografisine rastladım. Sonra Paris'teki Fransa Ulusal Kütüphanesi'nde Fransızca yazılmış müzik koleksiyonlarını ve Londra'daki kütüphanede ise Ufki'nin İtalyanca yazdığı ve İtalya'da yayınlanmış olan, sarayla ilgili olan kitabını buldum. Fransızca olan kaynağı edinmiş olsam da, maddi sebeplerle sarayla ilgili olan kitabın orijinaline henüz erişemediğimi üzülerek söyleyebilirim.

 

Peki, Mehmet Yeşilçay ile nasıl bir araya geldiniz?

 

Ben Türkiye ve Polonya ilişkilerinin başlangıcının 600. yılı kutlamalarında böyle bir projeyi hayata geçirmeyi çok istiyor ve kendime Ali Ufki'yi bilen bir Türk partner arıyordum. Ali Ufki'den haberdar olan ve bu tür müziğe ilgi duyan en önemli müzisyenlerden birisi olduğu için, Mehmet Yeşilçay'ı bulmak çok da zor olmadı açıkçası.

 

Bu projenin önemi sizin açınızdan nedir?

 

Bu benim rüyalarımdan biriydi. Hep Ali Ufki'nin mirası için bir şeyler yapmak istiyordum. Ben Ufki'nin günümüzde çok sembolik bir önemi olduğunu düşünüyorum. Ülkesinden kaçırılıp İstanbul'a köle olarak getirilen ve burada harika işler başaran birisi… Bence tam da film yapılacak türden bir hayat hikayesi! Ufki'nin Batı ile Türkiye arasında, kültürler arası bir köprü olduğunu düşünüyorum. Eğer 17. yüzyılda bu köprüyü kurmak mümkün idiyse, bugün neden olmasın?

 

Onur Aydın

 


Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20