Konser-Opera

Ankara'da ezber bozan bir Tannhäuser

14.02.2012


Paylaş:


Geçtiğimiz sezondan bu yana Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin en çok övgü toplamış yapımlarından biri olarak öne çıkan Tannhäuser'i dördüncü temsilinde izledik.  
 
Ankara Devlet Operası, 3 Aralık'taki dördüncü Tannhäuser temsilinde, en çok prömiyer ve gala temsillerine özen gösterilip, sonraki temsillerde gitgide bir 'düşüş' yaşanacağı ezberini kısmen de olsa bozdu. Temsilin en başarılı sanatçıları, Tannhäuser'i söyleyen Ünüşan Kuloğlu ve Elisabeth'i söyleyen Şule Köken'di. Tannhäuser'i, konusunun geçtiği Wartburg Şatosu da dâhil olmak üzere, dünya çapında pek çok sahnede söylemiş olan Kuloğlu, temsilden kısa bir süre önce rahatsız olduğuna dair bir duyuru yapıldığı halde, son derece başarılı bir performans sergiledi; 1. perdenin başlarında biraz donuk bir performans gösterse de zamanla açılarak rahatsızlığının üstesinden gelmeyi başardı. Tannhäuser'in fedakâr aşığı Elisabeth'i söyleyen Köken ise canlandırdığı karakteri tüm yönleriyle hissedebilmesi ve bunu mimiklerini ve başarılı müzikalitesini kullanarak seyirciye yansıtabilmesiyle dikkat çekti. Köken'in üstün teatral yeteneği, operada oyunculuk faktörünün de önemli bir kanıtıydı. Kendine özgü ses rengi ile dinleyicilerin dikkatini çeken Köken'in 'dolgun' sesi, özellikle orta ve alt perdelerde orkestrayla birlikte dengeli bir şekilde duyuldu. Tüm bunlar akıllara 'Köken neden ancak eserin dördüncü temsilinde sahneye çıkabildi?' sorusunu getirdi.  
 
Temsilin başarılı sanatçılarından bir diğeri de, Wolfram'ı söyleyen Serkan Kocadere idi; aksamayan tonu ve sahne duruşuyla, rolünün gereklerini karşılıyordu. Hermann'ı söyleyen Tuncay Doğu da gerek teatral, gerekse müzikal yönden oldukça başarılıydı. Venüs'ü söyleyen Mehlika Karadeniz de rolüne yakışmıştı. Ancak 'Öfkesini ifade ettiği bazı yerlerde sesini daha iyi kontrol edebilir miydi?' diye düşündürdü doğrusu. Genç çoban rolündeki Burcu Soysev ise oldukça zor olan rolünü, güçlü oyunculuğu ve sesiyle birleştirerek yan roller için fazlasıyla iyi sayılabilecek bir başarıyla sergiledi.  
 
Solistler açısından değinilmesi gereken konulardan biri de Almanca telaffuz. Daha önce Almanya'da çok kez temsil vermiş olan Ünüşan Kuloğlu'nun bu konuda yeterli olduğu açık. Diğer sesleri ise Dagmar Arman çalıştırmış. Bu yönden özellikle Şule Köken ve Serkan Kocadere başarılıydı. Örneğin, Elisabeth'in 'Heinrich! Heinrich!' diye seslendiği sahne, başarısız bir telaffuzla bu kadar etkileyici olamayabilirdi.  
 
Winfried Müller yönetimindeki ADOB orkestrası, prömiyerdekine yakın, başarılı bir performans sergiledi, ancak koro için aynısını söylemek pek mümkün değil; Özellikle 1. perdedeki 'Hacılar Korosu'nun senkronu sık sık bozuldu.  
 
3 Aralık temsili, uzun yıllardır İtalyan repertuvarına yoğunlaşmış bir kuruma göre hayli başarılı bir Tannhäuser'di. Umarız Devlet Opera ve Balesi, zaman içinde Wagner'in daha sonraki yaratı dönemlerinde yer alan yapıtlarını da bizlerle buluşturur. 
 
Onur Aydın
Yazara e-posta göndermek için tıklayınız
 


Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20