HABER

Bach Süitlerle Uçan Hollandalı: P. Wispelwey

09.04.2014


Paylaş:

Viyolonsel dağarının yüksek çıtası Bach çello süitlerinden üçü, bu alanda uzman icracılardan biri olan Pieter Wispelwey tarafından 31. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nde seslendirildi. Nasıl mı çaldı?

Bence hârikaydı. Viyolonsel sanatçıları arasında zamanımızın en önemli isimleri arasında sayılan Hollandalı Wispelwey; hassas stili, çalış tekniğindeki ustalığı ve özgün yorumuyla Bach süitlerle âdeta bir gösteri yaptı.

Suitler yazılışlarından 200 yıl kadar sonra ortaya çıkarak yavaşca yayılmaya başlamıştır. Ama klasik müzik dünyası tarafından öğrenilip, tüm çellistlerin gözdesi haline gelmesi Pablo Casals tarafından tümünün seslendirilip kayıt altına alınmasından sonradır. 20. yüzyılın tüm ünlü çellistlerinin değişik yorumlarla kayıtları bulunmaktadır. Yorumlardaki en büyük fark tempolarda ve vibratolarda kendini gösterir. Bazı yorumların arasında süre açısından üç dört dakikaya kadar ulaşan farklar gözlenmektedir ama her yorumun kendi içinde bir güzelliği olduğu söylenebilir.

Wispelwey'in yorumunda dikkati çeken özellik, barok çağı dikkate alarak fazla vibratoya girmemesi, hızlı bölümleri çok tempolu çalıp virtüozitesini sergilerken, ağır bölümlerde müthiş bir duyarlılıkla çok tatlı tonlar elde etmesiydi.

Çok iyi bir yay tekniği bulunan Wispelwey, konsere programında bulunan ilk eser olan 3. Süit yerine 1. Süit'in prelüdüyle başladı. Böylece 6 süitlik serinin, dinleyicinin 'bis'ler nedeniyle belki de en fazla tanıdığı ilk bölümüyle salonu konsere ısındıracak bir girizgâh yapmış oldu. 3, 4 ve 6. Süitleri müthiş bir enerjiyle seslendiren Wispelwey, ara sonrası arkadaki projeksiyon perdesinin inmeye başlaması üzerine espri gücünü de dinleyiciye sergilemekten geri kalmadı. Wispelwey iddiasını zaten program seçiminde 6 süitin en zorları olan 4 ve 6 numaraları bu konsere koyarak göstermişti.

Peki nedir bu süitlerin hikmeti? Bach'ın 1717-1723 yılları arasında, Köthen'de Prens Leopold'un sarayında müzik şefi olarak çalıştığı yıllarda bestelediği bu süitlerle ilgili net bilgi yoktur, faraziyeler ise çoktur. Bulunan notalar Bach'ın ikinci eşi Anna Magdelena'nın el yazısını taşımaktadır. Bach'ın bu süitleri usta viyolonsel - viyola de gamba çalıcısı Christian Ferdinand Abel için yazdığı düşünülmektedir. Başka bir rivayet ise suitlerin saray orkestrasının viyolonselcilerinden Christian Bernhard Linike için bestelendiği yönündedir.

Kim için bestelenmiş olursa olsun, bu 6 süitin günümüz viyolonsel dağarının en önemli ve sınav niteliğindeki eserlerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmez. Bach, Avrupa'nın öteki ülkelerindeki müzikleri iyi izleyen bir besteci olarak bu süitlerde ilginç bir 'Avrupa birlikteliği' oluşturmuştur.

Altışar bölümlük suitler önce bir girişle (Prelüd) başlar. Bu ortak bir paydadır. Ardından Alman Allemande'ı ve Fransız Courante'ı gelir. Avrupa saray danslarından Sarrabande'dan sonra gene Fransız Menuet' veya Bourres'i gelir. Bu beşinci bölümde Gavotte da kullandığı olmuştur. Süitlerin beşinci bölümlerinin ortak noktası iki bölümlü olarak yazılmasıdır. Bu yüzden kimi müzikologlar suitleri 7 bölümlü olarak düşünürler. Suitlerin tamamı İngiliz Gigue'si ile biter.

Süitlerin bilinen viyolonsel için değil, omuza dayanarak çalınan 'da spalla' için yazıldığı iddiaları da vardır. Bu iddianın sadece 6. suit için doğru olduğu, Bach'ın kendi plandığı ve Leipzig'de yaptırttığı beş telli 'Piccolo violoncello' için bu suiti yazdığı saptanmıştır. Beşinci suit ise, la teli sole akort edilerek çalınır. Viyolonsel solistlerinin büyük çoğunluğu, konçerto çaldıkları orkestra konserlerinde, dinleyiciye bis olarak bu suitlerden bir veya birkaç bölüm sunarlar. Bu bis yöntemi, suitlerin çok daha fazla kişi tarafından bilinmesine yol açmıştır. Bach çello suitlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, kemandan gitara, kontrabastan bas klarnete, hatta mandoline kadar pek çok enstrüman için uyarlamaları yapılmıştır.

Gelelim dinleyiciye... Bilinçli sayılabilecek Bachsever bir kitleydi. Gene de bölüm aralarında birkaç alkış girişimi olmadı değil! Wispelwel, hemen elini kaldırarak bu girişimleri akamete uğrattı. Dinleyiciler arasında hayli çellist görmek sevindiriciydi. CSO'dan Yiğit Tan, Gazi'den Şebnem Orhan, EBBSO'dan Ferec Necef, Opera Orkestrası'ndan Erdoğan Davran, Hacettepe Konservatuarı'ndan İzzet Nazlıaka görebildiklerim arasındaydı. Hocalık yapanlar öğrencilerini de getirmişlerdi. Böylece ayaklarına gelen olanağı değerlendirmişlerdi.

Süitleri canlı olarak dinledik. Bakalım Hollandalı çellisti, orkestralarımızdan önümüzdeki sezon konçerto seslendirmek üzere davet eden olacak mı, doğrusu merak ediyorum.


Şefik Kahramankaptan // Yansımalar // 08.04.2014



Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20