11.04.2014
Aynı fuayede klasik,caz, rock, tango müziklerini sevenleri birarada görürseniz, 'Var bu işin içinde bir iş!' diye düşünmeden edemezsiniz. 10 Nisan gecesi AnkaraFestivali'nde aynen böyle oldu. ' İşin içindeki iş' ise kendine bir çıkış yolu açan genç klasik piyanistimiz AyşeDeniz Gökçin'di.
Sitemde bir önceki yazımda kendisiyle ilgili geniş bir değerlendirme yaptığım için, şimdi kısaca konser izlenimlerini aktaracağım.
Kahküllü yeni saç tasarımı, konserin konseptine uygun ama şık tayt ve ceketi, gençliğinin aurasıyla sahneye çıktığı andan itibaren dinleyiciyle elektriği tuttu. Çoğu kez olduğu gibi konseri açıklamalı yaptı, bazı değerlendirmeleri dinleyicinin büyük beğenisini kazandı çünkü anlattığıklarıyla ülkedeki durum arasında bağlar kurdu. Bazı sosyal konularda fikirlerini açıkladı. En büyük alkışı 'Yaptığım klibi de açık bulduğunuz zaman YouTube'dan izlersiniz' cümlesi aldı.
Konserin ilk yarısı, AyşeDeniz'in Pink Floyd şarkıları ile Liszt'in Quasi sonatı arasında bağ kurup yaptığı düzenlemelerle, gene Pink Floyd şarkılarına Chopin yaklaşımlı düzenlemelerinden oluşuyordu. Kendi tasarladığı elektroniklerle yer yer düzenlemelerine çok değişik ve çağdaş bir hava vermeyi başarmıştı.
Sahne sempatisi yüksekti. Sadece biraz daha tane tane konuşması, sözcükleri ağzının içinde yuvarlamaması ve çok fazla gülmemesi gerekiyor. Çünkü anlaşılırlığı azalıyor ve sürekli güldüğü zaman, yaptığı iş de sanki hafiflemiş gibi oluyor.
Konserin ikinci yarısını Piazzola parçalarına yaptığı düzenlemeleri, gene kendi tasarladığı ama Kanadalı bir mühendisin uyguladığı elektroniklerle, bir İngiliz baterist eşliğinde dinledik.
Her iki bölümde de AyşeDeniz ileri tekniğini, elde ettiği uygun tınıları sergiledi. Internet üzerinden tüm dünyaya yayılıp üstüste davet almasının boşuna olmadığını kanıtladı.
Daha 25 yaşında AyşeDeniz, onda bu vizyon, çalışma azmi, arayış ve disiplin oldukça yeni projelerle kendini daha çok tanıtacağına inancım tam. Bahtı açık olsun...
Şefik Kahramankaptan // Yansımalar // 10.04.2014
Tüm Yazarlar
