16.04.2014

Paylaş:

Ankara Üniversitesi, çatısı altındaki Devlet Konservatuvarı'yla ne kadar övünse azdır. Şimdiki konservatuvar yönetimi, kısa sürede okulu 'talep gören' bir duruma getirdi. Çünkü kaliteli ve öğrencisiyle yürekten ilgili hocalar orada. Nitekim Müzik Bölümü Başkanı, iyi kemancı Prof. Dr. Orhan Ahıskal, lisans ve lisansüstü öğrencileri toparlayıp Oda Orkestrası'nı çalıştırıp konser vermeye başladı bile...

Konser mekânı olarak Gazi Konser Salonu seçilmiş, saat olarak Ankara Festivali'ndeki etkinlikle çakışmaması için olsa gerek 17.30 saptanmıştı. İyiki de öyle yapılmıştı yoksa bu konseri dinleme olanağı bulamayacaktım.

Programda Barok dönemden Monteverdi ve Telemann'ın iki eserinden sonra Haendel operalarından üç arya yer alıyordu. Açıklamalarıyla eserler hakkında dinleyiciyi bilgilendiren şef Ahıskal, solistleri şan bölümü öğrencileri arasından seçtiklerini söyledi. Alcina Operasından 1753 tarihli 'Ah mio cor' aryasını bariton Sezer Yurteri, Serse operasından 1738 tarihli 'Ombra mai fu' aryasını mezzo soprano Merve Çam, 1724 tarihli Giulio Cesare operasından 'Piangero la sorte mia' aryasını da soprano Ezgi Biçici söyledi.

Kimlerle çalışıyorlar bilmiyorum ama sopranoları beğendim. Özellikle mezzo Merve Çam, hem ses rengi, hem de ton birliğini sağlam kurmasıyla gelecek vaad ediyor olabilir. Ama belli ki daha yapacağı hayli çalışma var. Soprano Ezgi Biçici'nin de söyleyiş yanında sahne duruşu konusunda da kendini geliştirmesi lazım.

Konserin ikinci yarısında topluluk Grieg'in Holberg Suiti'nden iki bölümle Karayev'in Üç Minyatür'ünü seslendirdi. Holberg Suiti'nde bir ara gruplar kopar gibi oldularsa da Ahıskal'ın müdahalesiyle toparlandılar. Orkestra, çellolar hariç ayakta çaldı. Birbirlerini daha iyi duymuş, şefle daha iyi bağlantı kurmuş olabilirler. Başkemancı, orkestracılıkta BSO ve Doğuş Çocuk'da hayli deneyim kazanmış Çınar Yazgan'dı. Birinci çelloyu da Melis Ezgi Sakabaş çalıyordu.

Ahıskal iyi yaylıcıdır, Amerika'dayken benzer orkestraları çalıştırıp yönetmiş, aynı uygulamayı Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda çalıştığı dönemde de yapmıştı. Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda üflemeli çalgılarla ilgili bölüm de açılırsa, oda orkestrasından senfoni orkestrasına doğru adım atma olanağı doğabilir. Konservatuvar ve Orkestraları yaşatıp geliştirmek için üniversite rektörlüklerine önemli iş düşüyor.

Şefik Kahramankaptan // Yansımalar // 15.04.2014