SÖYLEŞİ

Gülsin Onay ile Pera Palace konseri öncesi kısa bir sohbet

05.02.2015


Paylaş:

14 Şubat Sevgililer Günü’nde Pera Palace Jumeirah Hotel’de saat 11.00’da dinleyicilerine seçkin bir repertuvardan oluşan performans sergileyecek olan dünyaca ünlü devlet sanatçımız Gülsin Onay ile konser öncesi kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisini en son İzmir’de Saygun Piyano Festivali kapsamında düzenlenen Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan Beethoven Maratonu’nda Beethoven’in 4. Piyano Konçertosu yorumuyla sahnede izlediğimiz ve hayran kaldığımız Gülsin Hanım konseri öncesi sorularımızı cevapladı.

 

Pera Palace gibi tarihi bir otelde 14 Şubat gibi özel bir günde resital vereceksiniz. Bu anlamlar size ne hissettiriyor?

Sanırım o mekanda her gün 14 Şubat kutlanılabilir. Öyle büyüleyici ve güzel ki… Müziği, güzelliği, sevgiyi bir arada yaşayabileceğiz ve sevebildiğimiz için şanslı olduğumuzu düşünebileceğiz gibi geliyor. Heyecanlı ve mutlu hissediyorum.

Konser programınızda Saygun, Beethoven, Chopin ve Schumann var. Bu programı seçmenizde özel bir anlam var mı?

Ay Işığı Sonatı klasik müzik severlerin kalbinde ayrı bir yere sahiptir. Beethoven'in en romantik temalarından biri ile ilk bölümü gerçekten Sevgililer Günü’ne çok yakışıyor.
Saygun'un eserlerini çok seviyorum. Onlar benim gönül vatanım… Böyle bir günde yer almalarını mutlaka istedim. Chopin ise geçtiğimiz günlerde söylediğim gibi " Yaşamaya mahkum bir aşk". Asırlar boyu... Benim müzik yaşantımın günlük gıdası, her gün beni kuş sütüyle besleyen, onsuz yaşayamayacağım bir parçam adeta…

Programdaki eserler ve besteciler birbirinden derin anlamlar içeren eserler ve besteciler. Aynı eserleri daha önceki resitallerinizde de dinlemiş birisi olarak bu derinliği çok iyi işlediğinizi biliyorum. Bu konuda sırrınız nedir?

Hazır aşktan söz etmişken… Sanırım aşığım o eserlere, her gün tazelenen bir aşk. Hayranlık, tutku, sevgi, acı, üzüntü, sevinç... Hepsini yaşıyorum çalarken. Hissettirebiliyorsam, dinleyicilere aktarabiliyorsam bu duyguları ne mutlu bana. Elimde ifade edebileceğim tek şey olan seslerle sağlığım elverdikçe son nefesime kadar bu güzellikleri paylaşmak benim için en büyük mutluluk olacak.

Özel olarak Chopin ve Saygun üzerine derin bir ilgi ve sevginiz var. Bu konu üzerine neler söylemek istersiniz?

Müzikal sırdaşlarım onlar; neşeli, hüzünlü, çılgınca ve huzurlu... Her halimi bilirler, benim de her notalarını hangi hâleti ruhiye ile yazdıklarını hissettiğim gibi. Dertleşmek ve kutlamak için buluyoruz hep bir yerlerde birbirimizi.

Dünyanın dört bir yanında konser veren bir piyanist olarak her şehrin seyircisi farklıdır. Bu zamana kadar en sıcak karşılandığınız sahne hangisiydi? İstanbul sahneleri ve seyircisi üzerine neler düşünüyorsunuz?

14 Şubat İstanbul seçimi mükemmel diye düşünüyorum. Zira hem şehir hem de dinleyiciler olarak sevgi selinde Boğaz'da buluşacağız. Müziği her yerde aynı heyecan ve coşkuyla yaşayarak dinleyicilerime ulaşabildiğimi ve bunun büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Ancak bazı yerler bu duygularımı günler öncesinde sevinçle yaşamamı sağlıyor. Bunlar arasında Türkiye'de piyano sahibi tüm şehirler yer alıyor.


Gelecek konserleriniz üzerine bilgi verebilir misiniz?

Amerika'da Mart ve Nisan aylarında konserlerim olacak, New York'ta India House'da Boston'da Harvard Üniversitesinde. CSO ile 5-6 Mart'ta Mozart K 271 numaralı 9. Piyano Konçertosu’nu çalacağım, 3 Nisan'da Bilkent Senfoni Orkestrası ile Şostakoviç’in 1. Piyano Konçertosu var. İstanbul Müzik Festivali’nde de 17 Haziran’da, annemin doğum gününde, Franz Liszt Oda Orkestrası ve trompet sanatçısı Gabor Boldoczki ile Şostakoviç’in 1. Piyano Konçertosu’nu çalacağım. 

BENZER HABERLER


    Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20