HABER

Başkirova Tekfen eşliğinde Mozart çaldı

07.02.2015


Paylaş:

"Mozart çalmak çocuklar için kolay, büyükler içinse zordur." Arthur Schnabel 

6 Şubat'ta Lütfi Kırdar Sergi Sarayı'nda gerçekleşen Tekfen Filarmoni Orkestrası konserinde solist Elena Bashkirova idi. Mozart'ın K.467 numaralı 21. Piyano Konçertosu'nu yorumlayan Elena Bashkirova konseri üzerine yazacak pek çok detay varken unutulmaması adına tüm zamanların en önde gelen piyanistlerinden Arthur Schnabel'in Mozart yorumlamak üzerine olan bu anlamlı özlü sözünü yazımın başına iliştirmek istedim. 

Her şeyden önce Mozart'ın yaşamından kısa bilgiler vermek istiyorum karakterine ve eserlerini anlamamız konusunda bizlere ışık tutması adına. Mozart çocukluğunda babası tarafından keşfedilmiş ve de küçük yaşlardan itibaren çok büyük kralların, imparatorların besteciliğini yapmış, kendisinden öncekilere asla benzemeyen ve kendisinden sonrakilere de halen ışık tutmakta olan, müzik dünyasının dahi ve yaramaz 'çocuğu'dur. 35 yıllık kısacık yaşamına 626 tane eser sığdırmıştır. Çocuk doğmuştur, çocuk ölmüştür. Hayatını babasının üstüne titremesiyle ve sürekli yoğun ilgi görmesiyle nasıl çocuk kalamazdı ki zaten? Mozart'ın minör tondaki eserleri çok azdır ve majör tondaki eserlerinde de belirgin bir şekilde neşeye, mutluluğa ve bir çocuğun yaramazlığına rastlarız. Majör tonlardaki eserlerinde bir çocuğun oynamasını, yaramazlıklarını, saklanmasını, mutluluktan çığlıklar atarak etrafta koşturmasını, kız kardeşi Nannerl'i kızdırmasını izleriz. Mozart bize sahnede konser vermez, tiyatro izletir adeta. 

Peki bir çocuk koşar, oynar da hiç yorulmaz mı? Oyunu arasında hiç soluklanmaz mı? Soluklanır tabii, soluklanmalıdır da. Bu nedenledir ki Mozart'ın eserlerinde ister sonat formu olsun ister konçerto formu olsun ister fantezileri veya diğer eserleri olsun, kimi yerlerde esler vardır. Çok kısa sürerler bir vuruşluk suslardır bunlar ve geçmişten günümüze piyanistler bu susları kimi zaman değerlendirirler ve ekstra pasajlar eklerler, nitekim kimisi güzel de olur; fakat her zaman değil. Özellikle bunlar bestecinin karakterini ve dönemini yansıtmıyorsa eğer, eserin yapısal bütünlüğü bozulur. Orijinal halinde notasına baktığımızda bile o seslerin aklımızda oluşturacağı yansımalar, damaklarımızda bırakacağı o leziz tat, çağının dışı pasajların varlığıyla yerini hiç hoş olmayan intibalara bırakır. 

Mozart çalmak konusuna gelirsek eğer, Mozart eserleri deşifre olarak da teknik olarak da bir Rachmaninoff ya da bir Chopin midir, değildir. Kendi içinde zorlukları vardır fakat imkansızlığa yakın zorlukta eserlere rastlamayız Mozart'ta. Bu nedenledir ki " Mozart çalmak çocuklar için kolay, büyükler içinse zordur." Çünkü çocuklar o notayı kağıttan okuyup rahatlıkla çalabilirler, fakat iş büyüklere gelince o kağıtta yazana kendinden bir şey eklemek gerekir, olmayanı yansıtmak, yeniyi ortaya koymak gerekir. Bunu başarabilmek için de her şeyden önce çocukla çocuk olabilmek gerekir. Ne yazık ki dinleyici olarak salonda bulunduğum Bashkirova konserinde sahnede bir çocuk göremedim. Çocuktan daha farklı olarak durmaksızın bir yerlere koşan, aralardaki susları ise fazla romantik döneme ait yüksek ve gereksiz ihtişamlı pasajlarla doldurmuş olan, piyanonun çekiçlerinin üstüne nota koymasından ötürü basılan her notada yankılı sesler duymamıza yol açan ve de -sanıyorum ki kendisi nezleydi zira sık sık mendil kullandı- hasta olduğundan ötürü de sıklıkla nota kaçıran Elena Bashkirova vardı. Kariyerini bildiğim, kendisinden daha önce farklı eserleri kusursuz bir şekilde beğenerek dinlediğim Bashkirova konseri bu seferlik maalesef hayal ettiğim gibi değildi, beklenmedik bir performanstı. 

Konserde seslendirilen diğer eserler de Jacques Offenbach'ın Orfeus Cehennemde Uvertürü ve de Dimitri Şostakoviç'in 9. Senfonisi idi. Orkestra yapı olarak çok fazla milletten müzisyeni bulunduruyor. Bu yapıda olmasının sebebi ise farklı kültürlerden ve milletlerden insanların bir arada olabileceğini yansıtmak. Her bir üyesinin gerçekten profesyonel olduğuna hiç şüphem yok zira konserde oldukça göz doldurdular. Fakat asıl beni hayranlık içerisinde bırakan kişi ise konuk şef Darrell Ang idi. Henüz çok genç olmasına rağmen üç büyük eseri de harika yönetti. Belki de sahnelere yeni tatlar, yeni cümleler, yeni perspektifler katacak genç sanatçılara daha fazla fırsat verilmelidir, gözlerimiz geçmişten bugüne yaşça daha ileri sanatçıları arıyor çünkü onları daha olgun buluyoruz, belki gençlerin önü açıldığında daha keşfedeceğimiz çok yetenek vardır.

Utku Geçgel

BENZER HABERLER


    Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20