HABER

Video oyunlarının efsane müzikleri İstanbul Üniversitesi'nde

07.01.2016


Paylaş:

Video oyunlarının müziklerini klasik tarzda icra eden, çoğunlukla üniversite öğrencilerinden oluşan Echoasis Oyun Müzikleri Orkestrası, heyecanla yeni konserine hazırlanıyor. 14 Ocak Perşembe günü, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi'ndeki, İÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek olan konser öncesinde, orkestranın aranjörlüğünü ve şefliğini üstlenen Umut Sulubacak ile konuştuk. Konsere ilişkin detayları röportajımızın sonunda görebilirsiniz...


Oluşum nereden çıktı? Nasıl bir müzik yapıyorsunuz?


Bu düşünce dört yıl önce kafama yerleşti. Tek başımaydım. Uzun zamandır müzikle yoğun olarak ilgilenmeme rağmen kalıcı bir oluşum içinde hiç bulunmamıştım. Öncelikle en çok keyif aldığım ekolleri masaya döktüm: Rönesans, Barok ve video oyunu müzikleri. Bu tür müzikleri icra edebileceğim yerler aradım, ama katılabileceğim nitelikte bir topluluk bulamadım. Oyun müzikleri ile ilgili ise herhangi bir oluşumdan eser yoktu ve bu beni kendi topluluğumu kurma düşüncesine yöneltti.
Klasik müzik dinleyicileri zaman zaman oyun müziklerine temkinli yaklaşsa bile, aslında bu tür de klasik ekolün bir uzantısı. Repertuvar zaman zaman elektronik, jazz, rock, folk ve benzeri müzikal etmenleri barındırsa da, çoğunlukla klasik ekolü takip eden eserlerden oluşuyor. Bunlar epik, romantik, komik, sevinçli, huzurlu, gergin, ürkütücü hissiyatlara sahip, ince düşünülmüş eserler oluyor ve bu eserlerin hakkını vererek onları titizlikle yorumlamaya çaba gösteriyoruz.





Kuruluşu nasıl gerçekleşti? O kadar üyeyi nasıl bir araya getirdiniz?

İlk başta İTÜ Batı Müziği Kulübü bünyesindeki birkaç amatör müzisyenin bir araya gelmesiyle deneysel bir topluluk oluşturduk ve sevdiğimiz bazı temaları yorumlamaya çalıştık. Daha sonra bu bizi tatmin etmedi ve bu projenin bir orkestra ile hayat bulmasını istedik. Düzenlediğimiz ilk seçmelerden sonra on bir kişiyle çalışmalarımıza başladık.
Üniversite bünyesindeki Kültür ve Sanat Birliği bu aşamada bize elinden geldiğince destek olmaya çalıştı ve provalarımız için bize bir salon tahsis etti. Başta nota sehpalarımız bile yoktu ve sandalyelere mat kayışları sabitleyerek onları sehpa olarak kullanıyorduk. Bu olanaksızlıklara rağmen geç saatlere kadar provalar yapıyor, etkinlik organizasyonlarından duyuru ve reklamlara, donanım temininden eşya taşımaya kadar her işimizi kendimiz görmeye çalışıyorduk.
Zaman içinde orkestramızı öğrenen ve bu zor şartlar altında kaliteli müzik üretme çabamızı gören müzisyenler aramıza katılmaya başladı. Biz kendimizi geliştirdikçe desteklerimiz de arttı. Bu süreçte üç seçme daha yaparak kadromuzu genişlettik ve üniversiteden ayrılarak bağımsız bir orkestra haline geldik. Şimdi Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi (MİAM) desteği ile otuz iki kişilik kadromuzla çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Neden oyun müzikleri?

Her ne kadar işim ve sorumluluklarım gereği oyun oynamaya vakit ayıramasam da, bir oyuncu geçmişim var. Müzikle uzun zamandır yakından ilgili olduğumdan dolayı oynadığım bilgisayar ve konsol oyunlarında kullanılan müziklere ister istemez dikkat ederdim ve birçoğu beni oyunun kendisinden daha çok etkilerdi. Zamanla oynamadığım oyunların müziklerini de dinlemeye ve bu müziklerin yapım süreçlerine ilgi duymaya başladım ve bu en büyük ilgi alanlarımdan biri haline geldi. Orkestramızı başından beri bu konseptle oluşturduğumuzdan dolayı Echoasis artık bu müzikle özdeşleşerek bir oyun müziği orkestrası haline geldi.

Benzer orkestralar var mı?

Türkiye’de bildiğim kadarıyla yok. Dünyada bazı amatör ve yarı profesyonel örnekler var, ancak bu konsepte henüz film müzikleri ve benzeri alanlar kadar ilgi gösterilmediğinden dolayı bunların da sayıları çok az. ABD’nin birkaç eyaletinde benzer topluluklar mevcut, ayrıca Ukrayna ve Avustralya’da birer tane biliyorum. Bunların dışında dünya turnelerine çıkan ve gittikleri ülkelerde profesyonel orkestralarla anlaşarak konserler düzenleyen bazı oluşumlar var. Bir de Londra Filarmoni Orkestrası’nın oyun müziklerine yer verdiği iki albümü var. Ne yazık ki bu müzik türü hak ettiği kadar iyi tanınmıyor.

 


Klasik repertuvar icra edecek misiniz ?

Evet, aslında bu dönem repertuvarımıza Offenbach’ın bir eserini dahil ettik. Klasik repertuvardan da çok sevdiğimiz eserler var ve oyun müziği konseptinin dışına çok çıkmamakla birlikte ara ara bunlara da repertuvarımızda yer vermeyi istiyoruz.

Parçaların hazırlanma süreci nasıl geçiyor? 

Parçalarımızın hazırlanma sürecinde çok emek sarf ediyoruz. Dönemlik repertuvarımızı belirlerken, dönem, hissiyat, zorluk ve popülerlik açısından dengeli bir repertuvar seçebilmek adına haftalarca beyin fırtınası yapıyoruz. Ardından repertuvara aldığımız parçaları ben öncelikle dinleyerek notaya döküyorum, daha sonra da bünyemizdeki enstrümanlara uygun olacak şekilde aranje ediyorum. Bu süreçte her enstrümana eşit derecede yer vermeye, araya kompozisyonel etmenler ekleyerek parçalara yorum katmaya, bu sırada parçanın hissiyatını kaybetmemeye özen gösteriyorum. Bir parçanın istediğimiz şekilde çıkması için provalarımızda defalarca üzerinden geçiyoruz. Parçaları tüm ince ayrıntı ve nüanslarıyla birlikte haftalar süren çalışmadan sonra tamamlıyoruz ve sonuçta çıkan performans bizi ancak o şekilde tatmin ediyor.

Yorumlamaktan en çok keyif aldığınız parçalar hangileri?

Sanırım açık arayla favorimiz Kai Rosenkranz’ın Gothic 3 oyunu için bestelediği Vista Point teması. Bu temayı provaların yanı sıra, düzenlediğimiz jam sessionlarda, gündelik buluşmalarımızda plansız olarak sürekli çalıyoruz ve elimizde birçok aranjmanı oluştu. Bunun dışında Koji Kondo’nun Super Mario Bros için bestelediği meşhur Overworld teması ve Neal Acree’nin World of Warcraft: Cataclysm için bestelediği Nightsong teması favorilerimiz arasında. Aslında daha doğrusu, her parçamızı çok severek çalıyoruz.

Vermiş olduğunuz konserlerde atmosfer nasıldı?

İTÜ Batı Müziği Kulübü’ne bağlı bulunduğumuz zamanlarda ilk konserlerimizi kulüp etkinlikleri kapsamında İTÜ dahilindeki kısıtlı birer kitleye verdik. İlk üç konserimizden sonra İstanbul Üniversitesi ILSA’nın Kariyer Günleri etkinliğine davet edildik ve burada bir performansımız oldu. Daha sonrasında bu ilgi artarak devam etti ve geçtiğimiz dönem İTÜ Video Oyunları Festivali ile İTÜFest’te de çalmamız için birer davet aldık. Bir yandan dönem sonu konserlerimiz de devam etti ve geçtiğimiz dönemi İTÜ Maçka Yerleşkesi’nde bulunan Mustafa Kemal Amfisi’nde yaklaşık 550 kişilik dopdolu bir salona karşı verdiğimiz konserle kapattık.

Orkestranın yaptığı bir stüdyo kaydı


Dinleyiciler müziğinizi nasıl buluyor?

Bir yandan bizi sürekli takip eden, konserlerimize gelen ve kayıtlarımızı dinleyen bir kitle oluşmaya başladı; bu dinleyicilerimiz genelde video oyunlarıyla ve bunların müzikleriyle ilgilenen genç bir kesim. Bu kitlenin varlığı ve takdiri bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oluşturuyor. Diğer yandan aldığımız geri bildirimlere göre çoğu dinleyicimiz oyun müziklerine aşina olmadığından dolayı müziğimize öncelikle temkinli yaklaşıyor, ancak dinlemeye başladıklarında bu müziği sevdikleri film ve benzeri tema müziklerine benzetiyorlar ve önyargıları böylece kırılıyor. İletişim kurma imkanı bulduğumuz dinleyicilerimizden öğrendiğimiz şey, nostalji etmeni olmadan da bu müzikten keyif alınabileceği oldu.

İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki konserin detayları için tıklayın

Orkestra Üyeleri

1. Keman
Ayşe Uzuner, Ayşenur Ergenekon

2. Keman
Elif Bilgiç, Meltem Cantürk, Sinem Bektaş

Viyola
Beril Varol

Viyolonsel
İrem Güngör, Yavuz Selim Bektaş

Flüt
Nilhan Tezer, Nazlı Ufuk Sakioğlu

Klarnet
Olgu Çalımlı

Korno
Bayram Eren Kurt

Trombon
Eda Korkmaz

Tuba
Kardelen Buket Kılınç

Piyano
Embiye Adalı

Akordeon
Almir Güngör

Perküsyon
Levent Çelik, Şiyba Bilgier

Gitar
Cem Özdilek

Bas Gitar
Karcan Ural

Vokal
Baran Yılmaz
Beste Hürdoğan
Büşra Gamze Arslan

Kayıt ve Mix, Synthesizer
Mustafa Celal Aydın





 

BENZER HABERLER


    Akçaağaç Sok. Görhan Apt. No: 1/1A Acıbadem Üsküdar / İSTANBUL | T: 0532 343 9328 | F: 0216 326 39 20