03.02.2016

Paylaş:

Devlet Çoksesli Korosu'nun genç şefi Cemi'i Can Deliorman anılarındaki Pierre Boulez'i Andante okurlarıyla paylaştı:

Pierre Boulez ile 2008/2009 sezonunda Amerika’da öğrenci olduğum yıllarda çalışma fırsatı buldum. Berlin Staats Kapelle ve Wesminster Symhonic Choir işbirliğiyle Carnegie Hall’de gerçekleştirdiğimiz “Mahler Konser Serisi” kapsamında bir araya geldik. Elbette ki benim için unutulmaz bir tecrübe oldu. Korolu Mahler senfonilerin hazırlanmasında asistanlık yaptığım için, kendisiyle tüm hafta boyunca bire bir çalışmalarımız oldu. Mahler senfonilerde Almanca ve Latince metnin doğru yorumlanması, Mahler’in sıklıkla kullandığı tempo ve ifade notlarının müziğe doğru aktarılması Boulez’in büyük bir titizlikle ele aldığı konulardı. 21. yüzyıl müziğinin çok önemli beyinlerinden biriydi. Mahler’den Schönberg’e uzanan yeni tonal sınırları en iyi tanıyan müzisyenlerdendi diye düşünüyorum. İki besteci arasında her zaman büyük bir bağ kurardı. Kendisinin oldukça sade ve esneklikten uzak yorumunun sebebini sorduğumda; “Hiçbir orkestra şefinin kişisel yorumlarla Mahler müziğini güzelleştiremeyeceğini” ifade etmiştir. Bugün Mahler senfonileri görsel bir sahne şovuna dönüştüren birçok şefin olduğunu düşünürsek, kendisinin Gramaphon kayıtları ve konser performansları sadelik ve öze yakınlık açısından müzik tarihinde unutulmaz bir yere sahiptir. Pierre Boulez ile çok daha derinden tanıma fırsatı bulduğum Mahler’in 2. Senfonisi üzerine daha sonra Avusturya’da yazdığım tez çalışmam Akedemikerverlag tarafından Almanya’da 2013 senesinde yayınlanmıştır. Bu çalışmada da Pierre Boulez’in rolü oldukça büyüktür.

Cemi'i Can Deliorman