20.02.2020
Pelin Halkacı Akın (keman), Nilay Sancar (keman), Efdal Altun (viyola), Demet Gökalp (viyolonsel), Barkın Balık (obua), Ferhat Göksel (klarnet), Sercan Büyükedes (basklarnet), Barış Bayer (korno) ve Müşfik Galip Uzun'dan (vurmalı çalgılar) oluşan Nona Ensemble 29 Şubat akşamı Borusan Müzik Evi’nde verecekleri konserde müzikseverlerle buluşacak. Topluluk üyelerinden Ferhat Göksel ve Sercan Büyükedes, Berna Başaran’ın sorularını yanıtladı.
Nona Ensemble ülkemizin çeşitli yerlerinden bir araya gelen dokuz müzisyenden oluşan bir topluluk. Bize bir araya gelme sürecinizden bahseder misiniz? Üyelerin mekânsal farklılıkları ve hâlihazırdaki sanatsal yoğunlukları göz önünde bulundurulursa, bu zorlukların nasıl üstesinden geliyorsunuz?
Nona Ensemble üyelerinin bazıları Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde öğretmen, bazıları Eskişehir Senfoni, İstanbul Devlet Senfoni ve Ankara Opera orkestralarında önemli pozisyonlarda aktif görev yapıyor. Ayrıca birçoğu aynı zamanda Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası üyesi. Zamanının çoğunu kendi alanlarında iyi işler yapmak için çalışmaya ayıran bu sanatçılar, yoğun tempolarına rağmen böyle bir topluluk kurulması ve birlikte müzik yapma fikrine sıcak baktılar. En az üç saat süren provalarımızı İstanbul’da buluşarak konser, prova, ders ya da dinlenme günü olarak düşünülen saatlerde yapıyoruz. Oldukça yorucu ve büyük emek isteyen bu proje için gruptaki herkes elinden geleni yapıyor.
Nona Ensemble alışılagelmiş ensemble yapısından daha kapsamlı. Yaylı çalgılar dörtlüsü, obua, klarnet, korno, basklarnet ve vurmalı çalgıdan oluşuyor. Bu yapı repertuvarınıza nasıl yansıyor?
Daha önce bu çalgılarla oluşturulmuş bir topluluk yok. Farklı çalgılardan oluşan kalabalık oda müziği grupları tarihte kullanılmış. Topluluğu oluşturma sürecinde bu örnekleri inceledik. Olabildiğince dolgun ve hacimli ses dünyası olan, aynı zamanda yalın ve kolay taşınabilir çalgılardan oluşan bir grup kurmaya kara verdik. Yaylı çalgılar dörtlüsü 18. yüzyıldan beri kullanılan bir oda müziği grubu. Bu gruba ek olarak ses rengi ve yüksekliği geniş dört nefesli çalgı ve vurmalı çalgılar da eklenince karşımıza mini bir orkestra çıkıyor. Bu mini orkestra için yazılmış örnek yok. Grubun tüm repertuvarının düzenlemelerini, grubun bas klarnetçisi, besteci Sercan Büyükedes yapıyor.
Topluluğunuz 29 Şubat 2020 akşamı Borusan Müzik Evi’nde İstanbul seyircisiyle buluşacak. Seyircinizi bekleyen sürprizlerden ipuçları verebilir misiniz?
Konserimizde gerek repertuvarımız gerek tınımızla, bir orkestra konserine gitmiş kadar keyif almanızı amaçlıyoruz. Müzik repertuvarında önemli yeri olan eserlerin dışında programın son eserinde, Sercan Büyükedes’in Çayeli’nden Öteye Türküsü Üzerine Küçük Bir Parafraz adlı eserini ilk kez seslendireceğiz. Ayrıca farklı dillerdeki repertuvarıyla soprano Simge Büyükedes solist olarak bizlerle olacak.
İleride hayata geçirmeyi planladığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
Ülkemizin her yerinde konserler vermek, büyük konser salonları olmayan yerlerde de klasik müzikten, orkestral tınılardan örnekler vermek ve anlatımlı projelere yapmayı hedefliyoruz.