24.03.2021
Giuseppe Verdi’nin Aida operası, belki de bestecinin en çok sahnelenen ve en görkemli operasıdır. Eser, özellikle büyük opera binalarının, arena festivallerinin ve büyük kutlamaların şerefine sahnelenen gösteriş operasıdır.
Göz alıcı dekorlar, büyük sahneler, detaylarla bezeli kostümler, kalabalık figüran kadrosu, birbirinden süslü aksesuvarlar denilince akla ilk gelen opera rejisörü elbette Franco Zeffirelli’dir. Uzun ve verimli kariyeri boyunca birbirinden şık ve gösterişli prodüksiyonlara hayat vermiş olan efsanevi rejisör Zeffirelli’nin imzasını taşıyan bu eser de sayısız başarı zincirine eklenmiş bir başka halka. Zeffirelli’ye ait dekor ve Maurizio Millenotti’ye ait kostüm çok az stilize edilmiş bir klasik doku şeklinde. Işık, gizemli ve görkemli Mısır’ı yansıtan bir anlatım içinde. Özellikle Zeffirelli’nin kalabalık sahneleri, koro ve figüranları sahneye sokuşu, onları yerleştirmesi, aydınlatması bir rejisörlük dersi niteliğinde. Sahnelerin hemen hepsinde merdiven veya basamakların varlığı, bu statik operada hareket imkânı sağlıyor. Eseri sahnelediği 83 yaşında bile yaratıcılığından hiçbir şey kaybetmemiş Zefirelli.
Radames, Roberto Alagna’nın kariyerinde olaylı bir rol olmuştur. Açılış gecesinden sonra, ikinci temsilde Radames’in büyük aryası “Celeste Aida”yı söyledikten sonra seyircilerin tepkisine sinirlenen Alagna sahneyi terk etti ve temsil kuliste bekleyen yedeği Antonello Palmbi’nin kot pantolonla sahneye çıkarak kalan yerden itibaren söylemesiyle devam etti. Bu büyük skandaldan sonra La Scala yönetimi Roberto Alagna’nın diğer dokuz temsilde de görev almasını uygun bulmayıp eseri Radames rolünde dönüşümlü olarak Antonello Palombi ve Walter Fraccaro ile sahneledi. Dolayısıyla yayınlanan bu DVD açılış gecesi ve büyük ihtimallerle de genel provalardan bir derlemeyle ortaya çıkabilmiş. Radames rolünü bu ilk denemesinde Roberto Alagna hâlâ müziği ve karakteri içselleştirememiş görünüyor. Söyleyişi her zamanki akıcılık, güzel müzik cümleleri ve yumuşaklıktan uzak. Yer yer çok fazla efor harcadığı için özellikle tiz notaları iterek tizleşme eğilimi gösteriyor. Ayrıca bir notaya onun bir altındaki notadan destek alarak ulaşması dikkat çekiyor. Fakat orta tonlar hâlâ sıcak ve güzel, o rejisterde güzel müzikal cümleleri yapıyor ve bütün rolü tecrübe ve ustalığıyla başından sonuna kadar götürüyor. Kanımca repertuvarına erken kattığı bir rol olmuş.
Aida rolü, kariyerine mezzosoprano olarak başlayıp sonra soprano repertuvarına geçen, şimdilerde ise yeniden mezzosoprano rollerine dönen Litvanyalı Violeta Urmana tarafından seslendiriliyor. Urmana’yı ilk defa bu rolde dinleyenler asla onun bir mezzosoprano olduğunu veya o rolleri söylediğini düşünmez. Sesi, soprano tınısında oldukça metalli ve uçlu. Do’larda en ufak bir problem yaşamıyor. Si bemollerde güzel piyanolar yapıyor. Çok imkânlı bir ses, tizlere aynı yerden hiç renk farkı yaratmadan ulaşıyor. Fakat pes tonlar daha fazla destek istiyor. Özellikle Re ve Do tonlarında hiç göğüs sesiyle miks etmemesinin nedenini anlamak güç. Sanırım sesi hep yukarıda ve hafif tutmak için… Fakat bu sefer de o notalar duyulmama tehlikesine giriyor. Güzel düşünülmüş, güzel yorumlanmış, güzel söylenen, nüanslarıyla doğru bir Aida. Tek eksiği ateş ve tutku…
Macar mezzosoprano Ildiko Komlosi bir kez daha harikalar yaratıyor. Fiorenza Cossotto, Giulietta Simionato, Dolora Zajick gibi isimlerin izinden gidiyor ve onlarınki gibi seyircileri hem vokal hem de sahnesel olarak etkileyen bir performans sergiliyor. Komlosi, gerçek mezzo tınılarına sahip büyük ve parlak bir ses. Bazı yerlerde ifade için göğüs notalarını çok ve bastırarak söylüyor fakat doğru yerlerde yapıldığı için rahatsızlık vermiyor. Birkaç yerde çok hafif orkestradan önde gitme eğiliminde. Özellikle son perdedeki düetinde Si bemolleri tek nefeste alıp bir sonraki fraza bağlaması gerçekten etkileyici. Hem vokal olarak etkiliyor hem de sahne heyecanı ve tutkusuyla seyirciyi avucunun içine alıyor.
Amonasro rolündeki Carlo Guelfi, zamanın ve üst üste söylenen ağır bir repertuvarın verdiği yıpranmaları taşıyor. Sesteki vibrasyon aralığı artmış ve rejisterler arasında renk farklılıkları ortaya çıkmış. Bazı tonları hâlâ yuvarlak ve güzelken, diğer tonlarda bunu sağlayamıyor. Bir çizgi içinde söylemektense frazları deklamasyon şeklinde söylüyor.
Eserin bir başka görsel şöleni de Vladimir Vassiliev’in korografisinde dans eden Luciana Savignano, Roberto Bolle ve Myrna Kamara.
Kusursuz orkestra ve koroyu günümüzün en önemli şeflerinden Riccardo Chailly yönetiyor. Nüansları olan, şancıları bir an bile yarı yolda bırakmayan heyecan verici, dinamik bir şekilde yönetiyor.
DVD’de beni en çok rahatsız eden şey, sıklıkla bulanıklaşıp sonrasında detaylara dönen çekim şekli… Düetlerin, aryaların hatta balenin en önemli yerinde bir anda görüntü bulanıklaşıyor, sonra bir eteğin, elbisenin veya aksesuvarın detayına odaklanılıyor. Son derece ilgi ve konsantrasyon dağıtan bir anlayış. Özellikle görsel olarak alınması gerekli, önemli bir temsilin önemli bir kaydı.
Giuseppe Verdi
Aida
Riccardo Chailly (şef)
La Scala Orkestra ve Korosu
Decca, 2008
****